Sigara bir hastalıktır ve tedavi edilmesi gerekir. Bilinçaltının üzerimizdeki etkisi çok büyüktür ve düşünceler dahi gerçekler konusunda milyonlarca insanı yanıltılabilir. Ömür boyu maruz kaldığımız beyin yıkamaları sakın küçümsemeyin! Reklamcılar bilinçaltının yönlendirme gücünü çok iyi bilirler; bu yüzden yollar bizi adım adım takip eden büyük reklam afişleriyle, gazetelerin her sayfası ise ilanlarla doludur. O kadar para boşuna mı harcanıyor sanıyorsunuz? O reklamlar size sigara aldırtmıyor mu? Çocukluğumuzdan beri her gün sigaranın bizi rahatlattığına, bize cesaret ve güven verdiğine ve dünyadaki en değerli şeyin sigara olduğuna dair mesajlar alırız.
Not: Buradaki içerik izlediğiniz videoya ait metindir.
Sigara hastalığına nasıl yakalandık? Evet bu bir hastalık, ciddi bir hastalık, ölümcül bir hastalık ancak bu hastalığa nasıl yakalandığımıza baktığımız zaman, aslında biz bu hastalığa doğduğumuz andan itibaren yavaş yavaş yakalanmaya başlıyoruz.
Sigara içmek görerek bulaşan bir hastalıktır
Çünkü biz bu hastalığa görerek yakalanıyoruz. Gözle bulaşan bir hastalık, görerek bulaşan bir hastalık. Sigarayı biz doğduğumuz günden itibaren çevremizde içilirken görüyoruz. Annemizi her üzüldüğünde bir sigara yakarken görüyoruz ve sigaranın strese iyi geldiği yanlış inancına, beyin yıkamasına kapılıyoruz ya da yemek sonrasında keyifli bir anda babamızı çıkarıp cebinden bir sigara yakarken gördüğümüz zaman aslında alınan keyfin yemekten olduğunu değil de sigara içtiği için keyifli olduğunu zannediyoruz yani sigara içmenin bir keyif olduğu beyin yıkamasına inandırılıyoruz. Annemiz, babamız sigara içmemiş olabilir ama bu maalesef bizi sigara ile ilgili beyin yıkamalardan korumaya asla yetmiyor. Anneanne, babaanne, dede, dayı, hala, enişte, teyze ailede muhakkak sigara içen birisinin sigara içme sahnelerine maruz kalıyoruz ve beynimiz yıkanarak büyüyoruz.
13 yaşa kadar 100 bine yakın beyin yıkamaya maruz kalıyoruz
Bir çocuk 12-13 yaşına geldiğinde ortalama 100 binin üzerinde beyin yıkamaya maruz kalıyor yani bir çocuk aslında da02ha sigaraya başlamadan önce bu hastalığa maalesef psikolojik olarak yakalanmış oluyor. Biz sigaraya yaktığımız ilk sigara ile başlamıyoruz. Biz sigaraya annemizi, babamızı, önemsediğimiz kahramanlarımızı sigara içerken gördüğümüz zaman başlıyoruz. Eğer bir konsere gittiğimiz zaman sahnedeki sanatçının sürekli sigara içtiğini görürsek biz aslında o sırada sigaraya başlamaya başlıyoruz. Eğer çok örnek aldığımız bir yazarın ya da şairin devamlı ağzında sigarayla fotoğraflarını görürsek biz aslında o sırada sigaraya başlamaya başlıyoruz.
Sigaraya ilk yaktığınız gün başlamıyorsunuz aslında
Sigaradaki asıl büyük sorun ilk içilen sigara değildir. Ondan önceki tanık olduğumuz yüzbinlere yakın sigara içilme sahnesinin kafamızda yarattığı beyin yıkamalardır yani yanlış inançlardır. Sigara içmenin havalı olacağına inanmamız, sigara içerek büyümüş gözükeceğimizi zannetmemiz, sigara içersek daha modern, daha çekici, daha maço, daha yakışıklı gözükeceğimizi zannetmemizdir. Dolayısı ile biz bu hastalığa görerek yani doğduğumuz andan itibaren yakalanmaya başlıyoruz.
