Ortodontik bozuklukların nedenleri

Ortodontik Bozukluklara Neden Olan Çevresel Faktörler
Ortodontik Bozukluklara Neden Olan Çevresel Faktörler

Ortodontik bozukluklar dediğimizde söz edilen;çenelerin ve dişlerin,gelişimsel sorunlarıdır. Bunlara neden olan faktörleri,genetik ve çevresel faktörler olarak,iki ana başlık altında toplayabiliriz.

Ortodontik bozuklukların çevresel nedenleri

Bu yazımızda,çevresel faktörlerden yani;bizim etkili olabileceğimiz,düzeltebileceğimiz ve bozukluğun oluşmasını engelleyebileceğimiz, sebeplerden bahsedeceğiz. Maloklüzyon dediğimiz dişlerin ve çenelerin düzgün olmayan ilişkilerinde,çevresel faktörler,genetik faktörlere göre daha sık karşılaştığımız sebeplerdir. Çevresel faktörleri ana başlıklar halinde sıralayıp nasıl maloklüzyona sebep olduklarını öğrenelim.

Ağız solunumu

Geniz eti ,bademcik problemleri, sık sık nezle olma veya burundaki havayolu darlığı veya deviasyon gibi problemler nedeni ile, ağız solunumu yapılmaya başlanır. Çocuğunuzun ağız solunumu yaptığını fark ettiğiniz de, önemseyip , bunun nedenini öğrenmek için, mutlaka bir kulak burun boğaz doktoruna müracaat etmelisiniz. Sürekli ağız solunumu, sağlıklı değildir ve buna neden olan faktör ortadan kaldırılmalıdır.

Sağlıklı olan, burun solunumudur. Çünkü; ağız solunumu, uzun süre içinde, çene ve yüz iskelet sisteminde bozukluklar oluşturur. Çocuk ağzı açık nefes alırken, çok güçlü bir kas olan dil, ağız tabanın da yer alır ve olması gerektiği gibi damak kubbesini , içten desteklemez. Bu sefer, sürekli aktif olan çiğneme ve mimik kaslarının, üst çenede uyguladığı kuvvet, karşılayan dengeleyici kuvvetin azalmasına bağlı, üst çeneyi daraltıcı, daha baskın bir kuvvet oluşturur.

İçeriden destek göremeyen damak, daralmaya başlar. Çene daraldıkça, dilin doğru yere yerleşme şansı giderek azalır , ortadan kalkar ve alt çeneyi ileri ve aşağı doğru iter.Olay, bir kısır döngü haline gelir. Sonuç da; hem fonksiyon, hem de estetik açıdan olumsuz kapanışlar, ortaya çıkar. Bu etkiler, iskeletsel çene darlıkları oluşturur. Oluşan bu bozukluklar, ortodontik tedavilerden , üst çene genişletilmesi ile düzeltilebilir.
Kısacası , çocuklarda sık görülen bademcik, geniz eti sorunları, zamanın da müdahale edilmez ise ,çene yüz iskelet sistemi veya dişler de kalıcı bozukluklara neden olabilir.

Parmak emme, dudak veya dil emme

Bebeklerin, tatmin etmeleri gereken bir emme içgüdüleri vardır . Bunu anne memesi, biberon, yalancı meme gibi şeylerle gidermeye çalışırlar. Bunlara ilave, duygusal problemler yaşandığın da, en çok karşılaşılan, parmağını , dilini, dudağını hatta battaniyesinin kenarını vb emmeye başlarlar.
Özellikle küçük çocuklar da görülen, dil emme ve parmak emme alışkanlığı, bebeklik dönemin de sevimli görünse de uzun sürdüğünde , çene yüz yapısına kalıcı zararlar verebilecek olduklarından , diş hekimliğin de kötü alışkanlıklar olarak adlandırılırlar.

Uzun süren biberon ve emzik kullanımı

Fizyolojik yani, damak formuna uygun yapıdaki emzikler kullanılmalıdır.En geç, 4 yaşın da kalıcı dişler tamamlandıktan sonra emzik kullanımı bırakılmalıdır. Parmak,dil dudak emme, uzun süre biberon kullanma, ağız solunumu yapmak gibi tüm kötü alışkanlıklardan ,
çocukları en geç 4 yaşına kadar vazgeçirmek gerekir.

Israrla devam eden alışkanlıklar için, diş hekimine danışılmalı ve bilgi alınmalıdır. Bu yaş dan sonra devam eden alışkanlıklar, çene yüz gelişiminde kalıcı bozukluklara neden olmaktadır. Damak kubbesinde derinleşme , üst çene de daralma ,diş dizilimin de değişik yönlere kayma şeklin de bozulma, önde dişlerin açık kapanması gibi çeşitli sorunlar oluşturur. Aile çene de veya dişler de herhangi bir bozukluk fark ettiğinde, diş hekimine danışmalıdır. Gerekli tedavileri için hekiminin yönlendireceği ortodontiste başvurmalıdır.

Parmak emme,uzun süreli yalancı meme ve biberon kullanımına bağlı oluşan ortodontik problemlere zamanında erken müdahale edilmelidir.  Böylece kendiliğinden veya basit tedaviler ile düzelip, kalıcı bozukluk oluşması önlenebilmektedir. Her yaş da ortodontik tedavi mümkündür ancak ileri yaşlar da tedavi, daha zor, zahmetli ve maliyetlidir.Tedavi süresi ve maliyet avantajları unutulmamalıdır.

Süt dişinin erken kaybı

Biberon kullanırken, biberon da devamlı şekerli sıvılar (ballı ,şekerli süt ve meyve suları gibi)verilmesi, süt dişlerinin sağında solunda iki taraflı biberon çürüklerine neden olacak, bu da erken süt dişi kayıpları ile , diş ve çene gelişiminin normal olmasını engelleyecektir.

Erken tedavileri içeren koruyucu diş hekimliği, ortodontik problemlerin engellenmesinde büyük önem taşır. Süt dişleri, değişme yaşına kadar ağızda korunmalıdır. Süt dişlenmesinden itibaren dişlerin çabuk çürümesini önlemek amacıyla, yani koruyucu tedaviler olan ;düzenli flor tatbiki ve kalıcı azı dişlerine fissür örtücü uygulanmalıdır. Ayrıca süt dişlerinin gerekli olan tedavileri (dolgu ,amputasyon vb) yapılmalı, mecburen erken çekilmiş olan süt dişlerinin de yerine, kalıcı dişler sürene kadar, boşluğun korunması için yer tutucu yapılması gereklidir.

Erken süt dişi kaybı, ortodontik bozukluk oluşmasında önemli bir sebeptir.Süt dişleri alttan gelecek olan kalıcı diş için yer tutar ve sürmelerinde rehberlik eder. Erken kaybedildiklerinde, altdan gelecek dişin yerini koruyamadıkları için boşluğu, komşu dişler kayarak daraltırlar. Yeri daralan kalıcı diş, zamanı geldiğinde olması gereken yerinde süremez.

Azı dişleri süt  dişiyle  karışabiliyor

Özellikle 6-7 yaşların da, 1. büyük azı dişleri sürer. Ömür boyu ağızda kalacak dişlerdir bunlar ve hiçbir süt dişi düşürmeden,en arkada çıktıkları için genlikle anne, baba tarafından fark edilmeyebilirler ve süt dişleri ile karıştırılırlar.

Yaşamımız boyunca, çiğneme basıncının dağılmasında en etkin rolü oynayan bu dişlerin, girintili çıkıntılı çiğneme yüzeyleri eğer çocuk da bilinçli değil ,ağız hijyeni iyi değil ise, beslenme alışkanlığında çürük yapıcı gıdalar fazla ise çabuk çürümeye meyillidir.Bu dişlerin çiğneme yüzeyi ‘’ fissür koruyucu ‘’ denilen, koruyucu bir sıvı dolgu malzemesi ile kaplanır. Çürümeye direnç kazandıran flor içerikli bu örtü, 6-7 yaşında çıkan bu 1. büyük azı dişleri sürdükten sonra rutin olarak konulmalıdır.

Sizlerle bu bilgileri paylaşmamızın en önemli nedeni ;aile ,çevresel faktörleri erken teşhis ile engelleyebilir yada en aza indirebilir.Bu da çocuklar da oluşacak, ortodontik bozukluğun şiddetini azaltacak, yapılacak tedavinin süresini, maliyetini düşürecek ve ilerde kalıcı diş çekimli, sabit mekanik tedavi ihtiyacını azaltacak dır.

Bu faktörleri erken teşhis edebilme de, çocuğumuzu 6-7 yaşından itibaren, periyodik aralıklarla diş hekimine götürmek etkilidir. Diş hekiminiz , hem patolojileri erken teşhis ile fark etmenizi sağlar, hem de süt dişlenme döneminizin sorunsuz atlatılması için gerekli olan tedavileri uygular.

Aşağıdaki videolarda Dt. Pınar Çağlar Kaya, “Diş Bakımı ve Çeşitli Diş Tedavileri” hakkında bilgiler veriyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here