Okulların açıldığı şu günlerde anne babaları en çok endişelendiren konulardan bir tanesi de çocukların okul zamanı daha sık hastalanmalarıdır.
Çocuklar okula başlayınca neden daha sık hastalanır?
Öncelikle kalabalık ortama girilmesi, dolayısıyla insanların birbirleriyle daha sık temas halinde bulunması enfeksiyon sıklığının artışındaki en önemli nedendir.
Kış aylarında virüslere bağlı soğuk algınlığı enfeksiyonların sıklığında artış olduğu uzun zamandır bilinen bir gerçek. Yapılan araştırmalara göre soğuk havalarda virüslerin yapısının değiştiğini biliyoruz. Virüsler, soğuk havada, etraflarını kaplayan yağlı bir yapı oluştururlar. Soğuk havanın etkisiyle, virüsü saran bu yağ tabakası katılaşarak jel kıvamına gelir. Bu jel hava sıcaklığı donma noktasının biraz üzerindeyken oluşur. Virüsü kaplayan jel, onu dış etkenlerden korur. Sıcak havalarda sıcaklıktan ve diğer dış etkenlerden kolaylıkla zarar gören virüsler, etrafını saran jel sayesinde korunur ve hayatta kalmayı başarır. Okul da daha çok kış aylarına denk geldiği için enfeksiyonlar sıklaşır.
Okulda tuvalete gitmeyi reddeden ve idrarını bütün gün tutan çocuklarda da idrar yolu enfeksiyonları daha sık görülebilmektedir.
Bunun dışında özellikle ilk kez okula giden, daha önce bağışıklık sistemi çeşitli mikroorganizmalarla (mikrop) karşılaşmamış çocuklar için bu durum daha ciddi bir hal almaktadır. Tecrübelerime göre ilk 3 yaşta ara ara soğuk algınlığı geçiren çocuklar, hazırlıklı oldukları için, okulda bu duruma daha kolay alışırlar. Bu durum anne babaları endişelendirmekle birlikte aslında çoğu zaman normal bir durumdur.
Buna genellikle “Okulun İlk Yılı Sendromu” adı da verilmektedir. Bu çocuklar daha önce sağlıklı olan, sık hastalık geçirmeyen, ancak okulun ilk senesinde neredeyse ayda bir kez öksürük-nezle, bazen hafif ateş gibi belirtiler ile hastalanan çocuklardır; genellikle eğer fırsat verilirse, çoğu zaman antibiyotik bile almadan kolayca iyileşebilirler.
Ancak çocukta daha önceden astım, alerjik bronşiolit, geniz eti, bağışıklık sisteminde bir zayıflık veya diyabet, böbrek yetmezliği gibi kronik bir hastalığı varsa o zaman bu enfeksiyonlar daha ciddi ve antibiyotiksiz iyileşmeyen enfeksiyonlar haline gelebilir. Bu çocuklar okul öncesi de zaten sık hastalanır, okulun başlamasıyla durum iyice çekilmez hale gelebilir. Altta yatan alevlendirici esas hastalıkların tedavisi, sorunların çözülmesine yardımcı olabilir.
Okulda hasta olmamak için ne yapmalıyız?
- Her şeyden önce çocuklarınızın aşılarının tam olması çok önemlidir.
- Çocuklara el yıkama alışkanlığının kazandırılması, bu alışkanlığın okulda da günde en az 2-3 kez sürdürülmesi gerekir.
- Hasta kişilerle yakın temastan kaçınılması gerekir.
- Hasta olan çocukların birkaç okula gönderilmemesi, sınıfta enfeksiyonun bulaşma yollarını azaltacaktır.
- İdrar yolu enfeksiyonundan korunmak için, tuvaletin tutulmaması, gerektiğinde tuvalete gidilmesi önerilir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirmek için bol meyve, bitki çayı ve sıvı alımının sağlanması çok önemlidir. Dışarıdan vitamin-mineral-omega 3 (balık yağı) takviyesi ancak gerekli durumlarda, çok iştahsız, çok fazla sebze-meyve-balık yemeyen çocuklar için uygun olabilir.
- Bağışıklık güçlendirici ilaçlar genellikle probiyotik, çinko, C vitamini ve arı sütü gibi doğal maddeler içerir. Bazı çocuklarda fayda sağlanmakla birlikte, yararlılığı henüz kesin kanıtlanmamıştır; uzun vadeli kullanımına dair yan etkileri de bilinmediğinden, kış başında 2-3 aydan daha uzun süreli olmamak üzere kullanılması denenebilir.