İçindekiler
Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir?
İstemsiz olarak akla gelen, tekrarlayıcı, mantıksız gelmesine rağmen engellenemeyen düşünceler bu hastalığın ana belirtisidir. Bu sabit sıkıntı verici düşüncelere obsesyon (takıntı) denir. Halk arasında buna takıntı hastalığı da denir.
Bu takıntıların yarattığı sıkıntıdan kurtulabilmek için hastalar bazı ritüelleri (kompulsiyonlar) kullanırlar, bunlar tekrarlayıcı hareketlerdir. Bu düşüncelerin oluşturduğu sıkıntıdan kurtulmak için yapılan davranışlar günün önemli bir bölümünün boşa harcanmasına neden olur. Bu ritüellere örnek vermek gerekirse ; “Elim kirlendi düşüncesiyle sürekli elleri yıkamak, kilitledim mi, açık unuttum mu, acaba numarayı doğru kaydettim mi gibi şüpheler nedeniyle devamlı kontrol etmek”
Sağlıklı insanlar da, evden çıkmadan önce fırının/ocağın açık olup olmadığını birkaç kez kontrol edebilirler. Ancak normal insanlarla OKB’ lilerin farkı OKB ‘liler bu davranışlar, günlük hayatlarını etkilediği halde ve bunları sıkıcı bulmalarına rağmen yapmaya devam ederler. Karamsarlık, kendine güvensizlik, isteksizlik, yaşamdan keyif alamama gibi belirtiler de sıklıkla hastalığa eşlik eder.
Toplumda normal gibi yaşıyor görünen kişilerin % 2-3’ünde Obsesif Kompulsif Bozukluk bulunmaktadır. Hastaların tedaviye geç başlamalarının en önemli sebebi hastanın toplumdan utanması , bir kısmının da bu belirtileri normal kabul etmesidir.
Burada sayılan belirtilerin her hastada tamamen aynı olması beklenmemelidir. Obsesif Kompulsif Bozukluk birçok başka psikiyatrik hastalıkla birlikte bulunabilir. Bu durum Obsesif Kompulsif Bozukluk belirtilerini daha farklı olmasına yol açabilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Tedavisi
Bu rahatsızlık bir zayıflık değildir, bu utanılacak bir şey de değildir, bu nedenle tedavide başarının ilk anahtarı hastalığın kabullenilmesidir. Tedavi önerilerine uyduğunuzda tedaviden yararlanma olasılığınız artacaktır.
Tüm diğer hastalıklar gibi, psikiyatrik bozuklukların zemininde de bazı biyolojik etmenler yer almaktadır. Bu nedenle hastalığı düzelmesinde biyolojik süreçleri etkileyen tedavilerin, yani ilaçların rolü büyüktür. Bu amaçla en çok kullanılan ilaç gurubu kısaca SSRI dediğimiz serotonin geri alımına engel olan ilaçlardır. Kullanacağınız ilaçların bazı özelliklerinin bilinmesinin, psikiyatrik tedaviler hakkındaki endişe ve ön yargıları hafifleteceğini umuyorum.
Her şeyden önce bu amaçla verilen ilaçların bağımlılık yapma riski neredeyse hiç yoktur. Eğer az da olsa bağımlılık yapma riski taşıyan bir ilaç verilecekse, doktorunuz bu konuda sizi mutlaka bilgilendirecektir. İlacınız uyuşturucu niteliğinde değildir. Temel hedefimiz günlük hayatınızı hiç bozmadan tedavi etmektir. Ancak her ilacın bir takım yan etkilerinin olabileceği de akıldan çıkarılmamalıdır. Ancak çoğu zaman bu yan etkiler kabul edilebilir sınırlarda ve geçicidir.
Aşağıdaki videoda Prof. Dr. Nurper Erberk Özen, “Psikiyatrik Tedaviler” hakkında bilgiler veriyor.
İlaçların Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Aksi söylenmedikçe ilaçlarınızı hemen yemekten sonra karnınız tok iken içiniz.
- Doktorunuzun önerileri doğrultusunda ilaçlarınızı alınız. Önerilen dozda alsanız bile bazen bulantı, kusma, halsizlik, çarpıntı, ishal, ağız kuruması, sıkıntı artışı gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler çok aşırı değilse tedaviye mutlaka devam ediniz. Aşırı yan etki olduğunu düşünüyorsanız doktorunuza danışınız. Vücudunuz bu ilaca günler içinde alışacak ve yan etkiler günler içinde azalacaktır.
- İlaçların iyileştirici etkisi genellikle belirli bir zaman sonra ortaya çıkacaktır. Bu süre 3-4 arasında değişmektedir. Bu gecikme rahatsızlığınızın doğasından kaynaklanmaktadır. İyileşmek için aceleci olmak hiçbir fayda sağlamaz.
- İlacınızı doktorunuzun önerdiği şekilde ve yeterli sürede kullanmanıza rağmen bazen tedaviden yarar görmemeniz de mümkündür. İyileşmediğiniz durumlarda doktorunuz tedavinizi mutlaka yeniden düzenleyecektir. Yeterince beklemeden sık sık ilaç ya da doktor değiştirmenin size zarar verebileceğini de unutmayınız.
- Tamamen iyileşseniz bile, tedaviye doktorunuzun önereceği sürelerde devam etmeniz gerekmektedir. Çünkü kısa süreli tedavilerde hastalığınız tekrar etme riki taşımaktadır taşımasıdır. Tedavinizin sonlandırılacağı zaman size mutlaka bildirilecektir. Erken ya da doktorunuzun bilgisi dışında tedaviyi sonlandırmayınız. Uzun bir emeğin ürünü olan iyileşme sürecinizin boşa harcanmaması için bu çok önemlidir.
- Başka bir ilaç kullanma, gebelik, ameliyat olmak gibi değişiklikler tedavinizi olumsuz etkileyebilir, yan etkiler artabilir veya ilacın etkisi azalabilir, ilaç değiştirmeniz gerekebilir. Bu tip durumlarda doktorunuzu hemen bilgilendirmeniz çok önemlidir.
- İlaç tedavisinin yanı sıra duruma uygun çeşitli bilişsel davranışçı terapi yöntemleri de uygulanabilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk İçin Öneriler
Toplumda psikiyatrik hastalıklarla ilgili olumlu ya da olumsuz birçok yanlış düşünce ve ön yargılar vardır. Nasıl ki siz bir insan olarak, sadece kendinize has bir takım özelliklere sahipseniz, hastalığınızın da sadece size özgü bir takım özellikleri vardır. Dolayısıyla, başkaları için yanlış olanın sizin için de yanlış olması gerekmez, bunun tersi de geçerlidir.
Hastalığınız ya da tedavinizle ilgili tüm sorularınızı doktorunuzla paylaşmadan gereksiz endişelere kapılmak size ve iyileşme sürecinize zarar verebileceğini unutmayın. Kendi başınıza tedaviniz hakkında ciddi kararlar almanız sıklıkla yanlış sonuçlara neden olabilir.