Nikotin bağımlısı olanlar ve olmayanlar: Dünya ikiye ayrılır ! ! !
İçindekiler
Düşündüren Sorular
- Sigara içenler içmeyenlerden daha aktif ve sosyal insanlar olduğunu düşünüyor musunuz?
- Birçok ortam ikiye bölünür: Sigara içenler ve içmeyenler. Sizce hangi grup daha çok eğlenir?
- Çocuğunuz varsa hangi grupta olmasını tercih edersiniz?
- Sigara içmeyenler bu hayatta bir şeyleri eksik yaşıyorlar diye düşündüğünüz oluyor mu?
- Sigara içen arkadaşlarınız ve içmeyen arkadaşlarınız arasında bir fark görüyor musunuz?
- Az içenler ve ağır tiryakiler, sizce biri daha bağımlı diğeri daha az bağımlı mı?
- Biraz bağımlıyım diye bir şey olabilir mi? Biraz hamileyim olabilir mi?
Bilgilendirme
“Şu iğrenç şeyleri niye içerler hiç anlamam..kendilerini zehirlerler üstüne bir de para verirler…kokusu dayanılır gibi değil..” Sigara içmeyen bir kişi için sigara içen birisini anlamak çok güçtür!
Sigara içenlerde “Şu yemeğin üstüne de sigara bir başka güzel oluyor.. İçmeyenlerde bu zevki alamıyor işte” derler, sigaralarını yakarlar, derin bir nefes alırlar ve “Ne şanslıyız, bizim fazladan bir ödülümüz var, sigara içmeyen zavallıların ödülü yok.” diye düşünürler.
Sigara içmeyen “zavallının” ödüle ihtiyacı yoktur. İnsan bedeni kendimizi saat başı zehirlemek üzere yaratılmamıştır. Ne acıdır ki, tiryakiler sigara içerken bile sigara içmeyenlerin yaşamları boyunca sahip olduğu iç huzur ve öz güvene sahip değildirler.
Olamazlar çünkü Nikotin bağımlılığı ciddi bir rahatsızlıktır.
Nikotin Nedir?
Tütünün içindeki renksiz yağlı bileşim nikotin, tiryakiyi sigaraya bağlayan uyuşturucu maddedir. İnsanlığın bildiği uyuşturucu maddelerin hepsinden daha hızlı bağımlılık yaratır; tek bir sigara bile bağımlılık için yeterli olur.
Sigaradan çekilen her nefes ciğerlerden beyne ufak bir doz nikotin taşır ve bu doz etkisini bir bağımlının damarlarına enjekte ettiği eroinden daha çabuk gösterir. İnsan bir sigaradan ortalama olarak yirmi nefes çekerse bir tek sigaradan yirmi doz uyuşturucu madde almış olur.
Nikotin etkisini çabuk gösteren bir uyuşturucu maddedir ve kandaki nikotin miktarı sigara içtikten genelde yarım saat sonra yarıya, bir saat sonra ise dörtte bire düşer. Bu da birçok tiryakinin neden günde yaklaşık yirmi tane sigara içtiğini açıklar. Sigaranızı söndürür söndürmez nikotin hızla vücudunuzu terk etmeye başlar ve Nikotinin verdiği rahatsızlık nedeniyle tekrar sigara içmek ister.
Aşağıdaki videolarda Uzm.Dr. Anıl Yeşildal, “Sigara Bağımlılığını Önleme” ile ilgili çeşitli bilgiler veriyor.
Nikotinin Atılmasını Hisseder miyiz?
1. Nikotinin yarattığı özlem duygusu (geri çekilme spazmları) konusunda yaygın olan bir çok yanlış bilgi vardır. Tiryakiler nikotin eksikliğinin yarattığı acıların sigarayı bırakmaya çalışırken yaşanan o korkunç sarsıntı (travma) olduğunu sanırlar. Aslında bu özlem duygusu öncelikle zihinseldir, tiryaki zevk ya da destek diye bildiği şeyden yoksun kaldığını düşünür.
2. Nikotin eksikliğinin yarattığı gerçek özlem duygusu o kadar zayıftır ki çoğu tiryaki uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu fark etmeden yaşar ve ölür. “Nikotin bağımlısı” dediğimizde “kötü bir alışkanlığa” başladığımızı düşünürüz. Çoğu tiryakinin uyuşturucu maddelerden ödü kopar, oysa kendileri uyuşturucu madde bağımlısıdır. Allah’tan kurtulması kolay bir uyuşturucu fakat insan önce bağımlı olduğunu kabul etmek zorundadır.
3. Nikotini kesmek hiçbir fiziksel ağrı vermez.
4. Yalnızca bir şeyin eksildiğini anımsatan boş, huzursuz bir duygu belirir. Bu yüzden birçok tiryaki sigaranın ellerle ilgisi olduğunu sanır.
5. Bu huzursuz duygu uzun sürerse tiryaki sinirli, gergin, güvensiz ve hassas hale gelir.
6. Aynen açlık gibidir –ama bu sefer bir zehire –NİKOTİN’e.
Bir sigara yaktıktan yedi saniye sonra vücuda taze nikotin girer ve özlem sona erer; böylece sigaranın tiryakiye verdiği rahatlama ve güven duygusu sağlanmış olur.
Sigaraya başladığımız ilk günlerde sigara eksikliğinin yarattığı özlem duygusu ile sigaranın verdiği rahatlama duygusu o kadar hafiftir ki varlıklarını fark etmeyiz bile. Düzenli olarak sigara içmeye başladığımızda ya sigaradan tat almaya başladığımızı ya da “alışkanlık” edindiğimizi sanırız. Ama asıl gerçek tuzağa düştüğümüzdür.
Tiryakilerin hepsi hiç gereği olmadığı halde saçma sapan nedenlerden dolayı sigaraya başlarlar. Az sigara da içsek çok sigara da içsek devam etmemizin tek nedeni Nikotin bağımlılığıdır.
Sigara konusu bir dizi bilmecedir
Bütün tiryakiler aslında aptalca bir şey yaptıklarını ve şeytani bir şey tarafından tuzağa düşürüldüklerinin farkındadırlar. Sigara içmenin en acıklı yanı, sigara içen insanın sigaradan aldığı tek keyfin, sigaraya bağımlılık kazanmadan önce sahip olduğu iç huzura, sükûnet ve özgüvene kavuşmaya çalışmasıdır.
Nikotin zincirleriyle bağlanmadan önce fiziksel açıdan hiçbir eksiğimiz yoktur. Derken vücudumuza nikotin vermeye başlarız. Her sigara söndürüşümüzde nikotinin etkisi kaybolur ve bedenimiz bir bozukluk duyar –bu fiziksel bir ağrı değildir. Biz bu duygunun farkına bile varmayız ama o bedenimizin içinde su damlatan bir musluk gibidir. Mantığımız bunu anlayamaz, anlamak zorunda da değildir. Bildiğimiz tek şey bir sigara istediğimizdir, sigarayı yaktığımızda aşerme gider ve kendimizi o an için hoşnut ve güvenli hissederiz aynen –sigaraya başlamadan önceki gibi. Fakat bu doyum geçicidir, çünkü artık aşermemizi gidermek için sürekli daha fazla nikotin vermek zorundayız. Bir sigarayı söndürür söndürmez açlık yeniden başlar ve kısır döngü devam eder. KIRMADIĞINIZ TAKTİRDE bu kısır döngü yaşam boyu sürer.
Bir Tiryakinin Olayı Gerçek Yüzüyle Görmemesinin Üç Ana Nedeni Vardır:
1. Yaşamımız boyunca beynimize bir sürü asılsız düşünce işlenir, ve beynimiz yıkanır. Bu beyin yıkamalar bize sigara içicilerinin sigarada harika bir keyif aldıklarını ve zor anlarda destek olduklarını söyler. Neden sorgulasın ki? Bunca insan bu kadar zararına rağmen bu kadar parayı boşuna harcıyor olamaz ya!
2. Nikotin çekilmesinde beden de farkedilebilir bir ağrı yoktur. O yalnızca boş, güvensiz duygudur. Aynı açlık yada stres gibi.
3. Sigara içicilerinin sigara tuzağını gerçek yüzüyle görmemelerinin asıl sebebi herşeyin ters çalışmasıdır. Sigara içmediğimiz zaman o boşlık duygusu yaşanır. Ama ilk günlerde oltaya yakalanma süreci çok yavaş ve sinsi olduğu için, bu boşlık duygusu da bildiğimiz açlık ve stres duygularına benzediği için, bu boşlık duygusunu normal kabul ederiz ve bunun asıl suclusunun, yani yaratıcısının bir önceki sigara olduğunu anlamayız! Sigarayı yaktığınız anda, anında bir güçlenme, daha az gergin ve rahatlamış hissedersiniz ve bunu sigaranın yaptığını zannedersiniz. Herşey tersten yürür. İnsan sigara içmediği zaman o boşluk duygusunu yaşar ve sigarayı suçlamaz bir sigara yakar yakmaz rahatlar. Bu yüzden sigaranın ona güç verdiği yada destek olduğu yanılgısınsa düşer.
Sigara içmek alışkanlık değildir
Yaşamımızda her türlü alışkanlığımız olur, bazıları çok da eğlencelidir. Fakat iğrenç bir tadı olan, bir servete mal olan, pis ve tiksindirici bulduğumuz ve zaten kurtulmak istediğimiz bir alışkanlığı kolaylıkla bırakmamız gerekirken neden bu kadar zorlanırız? Çünkü bu bir “alışkanlık” değil, bir UYUŞTURUCU MADDE BAĞIMLILIĞIDIR.
Sigaraya ilk başladığımızda içmeyi öğrenmemiz gerekir. Daha nasıl olduğunu anlayamadan yalnızca düzenli olarak sigara satın almakla kalmaz aynı zamanda sürekli sigaraya gereksinim duymaya başlarız. Sigaramız olmadığında paniğe kapılır, giderek daha fazla sigara içeriz.
Sigarayı artırmamızın nedeni vücudun her uyuşturucu maddede olduğu gibi nikotinin etkilerine bağışıklık kazanması ve sonuç olarak giderek daha fazla nikotine gereksinim duymamızdır. Kısa bir süre sonra sigara, doğurduğu açlık duygusunu tam anlamıyla dindirmemeye başlar; öyle ki bir sigara yaktıktan sonra kendimizi bir an öncesine göre daha iyi hissetmemize rağmen sigara içerken bile içmediğiniz zamanlardakinden daha sinirli ve gerginizdir.
Aslında durum daha da kötüdür, çünkü nikotin vücuttan çok çabuk –sigara biter bitmez– çıkmaya başlar. İnsanların sıkıntılı anlarında bir sigarayı söndürüp öbürünü yakmalarının nedeni budur işte.
Nikotin aynı zamanda çok güçlü bir zehirdir
Nikotin yalnızca bir uyuşturucu madde değil aynı zamanda zararlı böceklere karşı kullanılan etkisi çok güçlü bir zehirdir (ansiklopediye bakabilirsiniz). Bir sigaranın içerdiği nikotin miktarı doğrudan doğruya damarlarınıza verilirse, bu sizi öldürür. Tütün aynı zamanda karbonmonoksit dahil başka birçok zehir de içerir ve tütün bitkisi “öldürücü avrat otu” bitkisiyle aynı ailedendir.
Pipo ya da puroya geçme hayalleriniz varsa, tütünün her türü nikotin içerir ve okuduklarınız her türlü nikotin içeren cisimler (sakızlar, vücuda yapıştırılan bantlar, çeşitli spreyler) için geçerlidir!
İnsan vücudu yer yüzündeki en sofistike nesnedir. Amipler ve solucanlar dahil hiçbir canlı türü besinle zehir arasındaki farkı bilmeden yaşayamaz.
Binlerce yıldır devam eden doğal seçim sürecinde insan vücudu ve beyni yemekle zehir arasındaki ayrımı yapacak teknikleri ve zehri dışarıya atacak yöntemleri geliştirmiştir.
Bağımlılık kazanmadan önce kimse tütünün kokusundan ve tadından hoşlanmaz. Herhangi bir çocuğun ya da hayvanın yüzüne, -tabi bağımlı olmadan önce- tütün dumanı üflediğinizde öksürmeye ve tükürmeye başladığını görürsünüz.
İlk sigaramızı içtiğimizde içimize çektiğimiz duman öksürmemize neden olur. Çok içersek başımız dönmeye başlar ve kendimizi iyi hissetmemeye başlarız. Vücudumuz bize bu yolla, “BANA ZEHİR VERİYORSUN. YAPMA” der. İşte tiryaki olup olmama bu noktada belli olur. Sigaraya genellikle fiziksel ve ruhsal bakımdan zayıf insanların başladığı doğru değildir. İlk sigaralarından nefret edenler çok şanslıdır, ciğerleri dumanla başa çıkamayanların ya da bu zor öğrenme sürecini, dumanı öksürmeden içine çekmeyi öğrenmeyi göze alamayanların yaşamları kurtulmuş olur.
Nikotin tuzağına düşmek için çok çaba harcarız
Gençleri durdurmak bu yüzden zordur. Sigara içmeyi öğrenme aşamasında oldukları için sigaranın tadını hâlâ iğrenç bulurlar ve ne zaman isterlerse bırakabileceklerini sanırlar. Neden bizden öğrenmezler? Biz neden anne babamızdan öğrenmedik ki?
Birçok tiryaki tütünün tadından ve kokusundan gerçekten keyif aldığını sanır. Bu bir yanılgıdır. Sigara içmeyi öğrendiğimizde nikotin alabilmek için vücudumuza kötü kokuya ve kötü tada karşı duyarsız olmayı öğretiriz, tıpkı kendilerine iğne yapmaktan hoşlandığını sanan eroinmanlar gibi. Eroin eksikliğinin yarattığı geri çekilme spazmları oldukça şiddetlidir ve eroinmanların gerçekte zevk aldıkları tek şey bu acının dinmesidir.
Tiryaki nikotinine kavuşabilmek için beynine kötü tat ve kötü kokuyu kapatmayı öğretir.
Sigarayı bırakmış binlerce kişi doktorların verdiği o iğrenç nikotinli sakızlara bağımlıdırlar, birçoğu hâlâ sigara içtiği halde.
Bazı tiryakiler uyuşturucu bağımlısı olduklarını öğrendiklerinde paniğe kapılırlar, bu durumun bırakmalarını daha da zorlaştıracağını sanırlar.
Aslında gerçek durum iki nedenden dolayı o kadar kötü değildir:
1. Sigaranın dezavantajlarının avantajlarından çok daha fazla olduğunu bilmemize rağmen birçoğumuzun sigara içmeye devam etmesinin nedeni sigaranın bize gerçekten zevk verdiğine ya da bir şekilde yardımcı olduğuna inanmamızdır. Sigarayı bıraksak bir boşluk doğacağını ve yaşamımızın belirli kesimlerinin bir daha eskisi gibi olamayacağını sanırız. Bu bir yanılgıdır. Gerçek, sigaranın bize hiçbir şey vermediğidir; bizden alır götürür ve yanılsamayı yaratmak için de ancak kısmen geri verir. Bunu sonra başka bir bölümde daha ayrıntılı olarak anlatacağım.
2. Nikotin çok kısa süre içinde bağımlılık yaratması yüzünden dünyanın en güçlü uyuşturucusu olarak bilinse de bağımlılık derecesi o denli güçlü değildir. Çabuk etki gösteren bir madde olduğundan nikotinin vücuttan yüzde doksan dokuz oranında atılması kısa bir süre içinde gerçekleşir ve nikotin eksikliğinin verdiği geri çekilme tepkileri o kadar hafifitir ki birçok tiryaki acı çektiğini bile anlamadan bu süreci geçirir.
Mini Uygulama
Sigaranın size kesinlikle hiçbir şey vermediği harika bir gerçektir.
Sigara içmenin dezavantajları avantajlarından daha fazladır demiyoruz, bunun öyle olduğunu her tiryaki bilir. Sigara içmenin kesinlikle size hiçbir şey vermediğini yani hiç bir avantajı olmadığını söylüyoruz!
Çoğu tiryaki neden sigara içtiğine mantıklı bir açıklama getirmek gereğini duyar fakat yaptığı tüm açıklamalar ve saydığı tüm sebepler aldatmaca ve yanılgıdan ibarettir. Yani gerçek sebep değildir!
İlk olarak bu aldatmaca ve yanılgıları ortadan kaldırmak son derece önemlidir. Sigarayı bıraktığınızda aslında hiçbir şeyden vazgeçmek zorunda olmadığınızı fark etmeniz için sigara sorunuyla yüzleşmekten çekinmeyin ve kendinize şu soruları soru lütfen:
1. Sigara içmek bana ne veriyor?
2. Gerçekten keyif alıyor muyum?
3. Bu şeyleri yaşam boyunca ağzıma sokup kendimi zehirlemek ve üstüne bir de bunun için servet harcamak zorunda mıyım?
İyi haber şu ki: Bu hayattan keyif alabilmeniz için bu kanser çubuklarını ağzınıza sokmak zorunda değilsiniz!
6 aydır sigara içmiyorum fakat günde 3 tane sakız çiğniyorum. Sakızı çiğneyince hafif bir öfori, rahatlama ve konsantrasyonda artış hissediyorum. Biraz zorlasam sakızı da çiğnemeye bilirim ama hoşuma gidiyor. Sigarayı bırakma sebebim ondan sıkılmış olmamdı. Sabah kalkar kalkmaz 5 dakika içinde yakar yatana kadar sürekli içerdim. Çok içerdim, uzun içerdim, derin çekerdim… Bırakınca iki hafta zor geçti gece kabus görerek falan uyandım ama sonrasında vücut nikotinsizde yaşanabileceğini anladı. Sigara içince olan huzursuzluk kayboldu ve daha huzurlu bir insan oldum. Uzun yola gitmek, sinemada film izlemek, çocuklarla beraber rahatça vakit geçirmek güzel fakat arasıra aklıma geliyor; tıpkı lisedeki eski aşkım gibi fakat bir kaç dakika sonra kaybolup gidiyor. Sigara bırakılmıyor sadece ölene kadar içmeye ara veriliyor.
Allen Carr’ın sigarayı bırakmanın kolay yolu kitabından alıntı yapmışsınız. Keşke kaynak gösterip, alıntı olduğunu da belirtseydiniz.
Değil mi ama daha şık olurdu. Ne kadar faydalı da olsa insan bir soğuyor.