OLMASIN BÖYLE ÖZEL GÜN!
Sözüm ona, sekiz Mart’a denmiş kadınlar günü.
Olmasın böyle özel gün, anımsayalım dünü.
Hangi yüzle, kimi kutlamalı diye soralım?
Öleni mi, yok sakat kalanı mı kutlayalım.
Her dakika işlenirken kadın cinayetleri…
Ve katarsak buna tecavüzü, darp etmeleri…
Ne gerek var bizim için böyle özel günlere,
Kutlamak için lütfen girmeyiniz zahmetlere.
Varken yurtta bol külhanbeyi, magandanın hası,
Yapın siz, medeniyetsizler günü kutlaması!
Ne yazık ki bu şartlarda ancak o uyar bize;
Zira cehalette kimse su dökemez elimize.
Hele de hem cahil, hem insanlıktan nasipsizse;
Her tür kötülük yapmaya meyillidir o kimse.
Malum, Türk erkeğine kabalık, sertlik yakışır,
Bunun için de zevk ile en maço tavrı taşır.
Elle, dille girişerek, dövüp, sövüp, böğürür.
Marifet yapmış gibi, bir de kasılıp övünür.
Gücü, kadın hırpalayıp öldürmeye yetenler,
Aslında ezik, kişiliksiz, zayıf karakterler…
Tanımlanırsa denir ki, yoldan çıkmış bir sapık,
Hatta belki hasta ruhlu, zavallı bir yaratık…
İşkenceci caniler getirilmedikçe dize;
Daima sürecek bu eza, bu katliam bize.
Tereddütsüz ve acil çıkmalı idam yasası,
O iğrenç yaratıkların bu olmalı cezası.
Tacizci sapığa ise, gerekir kökten kesim.
Ki bir daha kimseye tecavüze yeltenmesin.
Temizlenmeli ortalık, nefes almalı kadın.
Güvenmeli bittiğine, bu yüz karalarının.
Böylece acılar değil, mutluluklar yaşanır.
Ve de bu özel gün ancak, o zaman anlamlanır.
S. Canay GÖKER