Miyop (Uzağı Görememe)

Miyop Nedir?

Miyop ,göze paralel gelen ışınların retina önünde odaklanması durumudur. Miyoplar yakını görebilirler ama uzağı net göremezler.

Miyop gözün ön-arka çapının normalden fazla olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu yapısal bir özelliktir ve genetik geçişi sıktır. Genellikle 8-14 yaş arasında çocukluk döneminde fark edilir.

Sınıflaması

Nedenine, klinik  özelliklerine  göre, derecelerine  ve  başlangıç yaşına  göre  farklı  şekillerde  sınıflanabilmektedir.

Borish ve Duke-Elder miyopu nedenlerine göre sınıflandırmıştır.

Aksiyal miyop: Gözün ön arka çapındaki artışa bağlı miyopi.

Refraktif miyop Gözün kırıcı etmenlerindeki (mercek, kornea  v.s) gücün fazlalığına bağlıdır.

Klinik olarak sınıfladığımızda,

Basit miyop: Diğer tiplere göre daha sık görülür. Genellikle genetik ve çevresel faktörlere bağlıdır, özellikle yakını çok  kullanarak  göz ile sık yapılan işler basit miyop gelişmesini hızlandırır.

Dejeneratif miyop: Buna habis/patolojik veya ilerleyici miyop da denir. Belirgin göz dibi değişiklikleri vardır. Zaman içinde giderek kötüye ilerler.

Gece miyopu: Adından da belli olduğu üzere daha çok geceleri veya alacakaranlıkta ortaya çıkar, genellikle gündüz görme normaldir. Çünkü gözün odaklanma noktası ışık derecesine göre değişir. Göz bebeklerinin karanlıkta beklenenden daha fazla genişlemesine bağlı olduğu düşünülmektedir. Özellikle gece araba kullanırken gözlük kullanımı gerekmektedir.  Gece miyopu gençlerde yaşlılara göre daha sık görülür.

Yalancı miyop: Merceğin çapını ayarlayan siliyer kasların spazmına bağlı ortaya çıkan bir bulanık görmedir.

İkincil miyop: Çeşitli ilaçlar, glukoz seviyesinde  artış veya oksijen zehirlenmesi gibi  durumarla  merceğin  yapısını  bozulması sonucu ortaya çıkar. Retina dekolmanı tedavisinde kullanılan malzemelerin göz ön-arka çapını artırmasına bağlı da ortaya çıkabilir.

Miyopu derecelerine göre sınıflandırırsak,

Düşük miyop: Genellikle -3 derecenin altındadır.

Orta miyop: Genellikle -3 ile -6 derece arasındadır.

Yüksek miyop: Genellikle -6 derecede üzerindedir. Yüksek miyop olanlarda retina ayrılması veya primer açık açılı glokom daha sık görülür. Miyop olanların %30’u bu tiptedir.

Aşağıdaki videolarda Op. Dr. Lale Öktem, “Çocuklarda Göz Bozuklukları” hakkında bilgiler veriyor.

Miyopun başlangıç yaşına göre sınıflaması

Doğuştan miyop: Buna çocuk miyopu da denir, doğumda vardır ve bebeklik çocukluk boyunca devam eder.

Genç başlangıçlı miyop: Genellikle erken çocuklukta veya 10’lu yaşlarda başlar ve 21 yaşına kadar artar. Bu yaşa kadar dünyanın hiçbir yerinde, bu yaşa kadar düzeltici lazer cerrahisi önerilmez. Bunun bir alt grubu da okul çağında görülen okul miyopudur, okul döneminde gözlerin yoğun kullanılmasına bağlı olduğu düşünülmektedir.

Erişkin başlangıçlı miyop: 20-40 yaş arasında görülen erken erişkin miyop ve 40 yaştan sonra görülen geç erişkin miyop olmak üzere 2 alt tipi vardır.

Nedenleri

Kırma kusurlarının ortaya çıkması iki anatomik esasa dayanır. Bu kişilerde ya kornea bombeliğinde ya da göz uzun ekseninde normalden sapma vardır. Bunun yanında gözyaşı film kalitesinde, göziçi lensinin durumunda veya göziçi sıvısının yapısındaki herhangi bir değişiklik da kırmada bozukluk oluşturur.

Nedenler arasında eğitim seviyesi ve zeka seviyesi arttıkça miyop sıklığının arttığını gösteren bazı çalışmalar vardır. Yine 20. yy’dan itibaren hayat tarzının Batı tarzına geçişi ile gözlerin daha yoğun kullanımı ve yüksek karbonhidratlı beslenme sonucu ortaya çıkan hiperinsülinemi, insülin direncinin de etkili faktörlerden olduğu düşünülmektedir. Ayrıca miyop kalıtsallık gösteren bir göz bozukluğudur.

Belirtileri

Kişide hastalığın en  tipik  belirtisi uzağı  görmekte  zorlanmadır. Tanısı konulmayan veya ihmal edilen kırma bozuklukları okul çağındaki çocuklarda okul başarılarında düşüklüğüne yol açar. Miyop olan bir öğrenci tahtadaki yazıları göremez, görebilmek  için göz  kasları ile sürekli  uyum  yapmaya  gayret  gösterilir,  bu  da  gerilim  tarzı bir  baş ağrısı  yapabilir.

Tanısı

Muayenenin başlangıcından önce gözün gücü otorefraktometre denilen bir aletle otomatik olarak ölçülür. Hastadan çenesini ve alnını cihaza yaslaması ve cihazın deliğinden içerideki resme bakması istenir. Bu sırada doktor aletin düğmesine basarak ölçümü gerçekleştirir. Ölçüm her göz için birkaç kez tekrarlanır ve gerekirse ölçümlerin ortalaması alınır. Özellikle çocuklarda gizli kırma kusurlarını ortaya çıkarmak için çocuğun gözüne damla damlatılıp damlanın etkili olabilmesi için bir süre bekledikten sonra ölçümlerin alınması gereklidir.

Gözlük numaralarının tespiti için retinoskopik muayene gibi diğer ölçüm yöntemleri de kullanılabilinir. Retinoskopi göze gönderilen ışığın göz dibinden yansımasını değerlendirerek gözün kırma kusurunu ve derecesini tayin etmeye yarayan bir alettir. Gözdeki yansımanın kaybolması için hastaya değişik lensler uygulanır ve bu şekilde en doğru gözlük numarası saptanır. Hastanın vereceği yanıtlarından bağımsız objektif bir yöntemdir.

Daha sonra hastanın kullanacağı gözlüğü belirlemek için bir çerçeve takılır ve gözlük deneme kutusundan harfler seçilir. Günümüzde bunu pratik hale getiren adına foropter denilen sistemler de mevcuttur. Hastanın gözlük çerçevesi takmadan ve hekim de mercekleri değiştirmeden mevcut alet üzerinden lens numaraları değiştirilerek yapılan tam otomatik bir gözlük muayene yöntemidir.

Tedavisi

Kırma kusurunun tedavisi yapılan ölçüm sonunda saptanan kusurun derecesine ve tipine göre gözlük camı numarası yazmak ve kişilere gözlüklerini sürekli kullanmalarını sağlatmaktır. Kırma bozukluğu olan bir öğrenci için gözlük kullanmak, kağıt kalem kullanmak kadar gereklidir. Bu en basit ve etkin bir tedavidir. Ancak gözlük kullanmak istemeyen bireylerde kontak lens kullanımı da önerilebilir. Gözün kontak lense uygun olup olmadığına karar vermek için mutlaka göz hekiminin detaylı muayenesi gerekmektedir. Kontak lens kullanımı dikkatli kullanım gerektiren bir süreçtir. Enfeksiyon gibi komplikasyonlarda görme kaybına gidecek derecede ciddi sorunların çıkabileceği akılda tutulmalıdır.

Bunun dışında tüm dünyada 15 yılı aşkın süredir uygulanan ve milyonlarca insanın gözlük ya da kontak lens bağımlılığını ortadan kaldıran Excimer Laser veya LASIK adlı yöntemlerle uygun olan hastalar tedavi edilmektedir. Bu tedaviler oldukça düşük komplikasyonlarla başarıyla uygulanmakla birlikte, bazı olgularda nükslere (gözlük numarasında geriye dönüş) rastlanılmaktadır.

Miyop Tedavi Edilmezse

Tedavi edilmeyen gözler veya estetik kaygılardan dolayı takılmayan gözlükler hayatı tehlikeye sokacak durumlara veya kazalara sebep olabilir. Beraberinde hayat kalitesini de düşürür. İleri derece miyopu olan kişilerde retina ayrışması ve koroidal neovaskülarizasyon gibi komplikasyonlarla hastalıklar ciddi görme kaybı (körlük seviyesine kadar) ortaya çıkabilir. Özellikle çocukluk çağlarında tedavi edilmeyen kırma kusurları ilerki yıllarda göz tembelliği (ambliyopi) ve şaşılık (göz kayması) gelişimine neden olabilir.