İçindekiler
Ölümcül Menenjitin Sorumlusu “Meningokok” Bakterisi
Ölüme ve kalıcı sakatlıklara yol açabilen meningokok bakterisi, Türkiye’deki menenjit vakalarının yüzde 61’inden sorumlu tutuluyor. Hastalıktan, bebeklere 9 aylıktan itibaren uygulanabilen ve 4’lü konjuge meningokok aşısı ile korunmak mümkün.
Bir yaş altı bebeklerde ateş, iştahsızlık, etrafla ilgisizlik, bazen aşırı uyarılma gibi genel belirtiler ile sinsi seyrettiğinden tanı zorlaşabiliyor. Daha büyük çocuklarda ateş, baş ağrısı, ishal ve kusma şeklinde ortaya çıkabiliyor. Ense sertliği ise menenjit hastalığının en önemli belirtilerinden biri.
Meningokoksemiye bağlı menenjit geliştiğinde bu genel belirtilere bir de vücutta siyah-morumsu noktacık şeklinde, başlayıp giderek büyüyen adeta harita halini alan bir döküntü de ekleniyor.Bu döküntüler ilerleyerek bacak ve kol gibi uzuvlarda dolaşım bozukluğuna yol açabiliyor.
Sonuç olarak kalıcı sakatlık ve ani ölümle sonuçlanabilen bu ağır menenjit türüne karşı çocukluk döneminde yapılacak aşılama oldukça önemli. Türkiye’de şu an aşı takviminde menenjite yol açan Hemofilus influenza tip B ile pnömokok tipleri yer alıyor. Bu aşı şimdilik özel aşı katerisinde, Meningokok bakterisine karşı aşının, vatandaşlarca yaptırılması gerekiyor.
Meningokok bakterisi ve aşısı hakkında daha detaylı bilgi almak için Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Çocuk Hastalıkları ve Enfeksiyon Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ceyha’a bazı sorular yönelttik.
Hocam, Menenjit ve Meningokoksemi nasıl bir hastalıktır?
Menenjit beyin ve omuriliği çevreleyen zarlarda enfeksiyon gelişmesiyle kendini gösterir, hastalığa neden olan faktör %88 ihtimalle kandan geçmektedir. Menenjite, meningokok, pnömokok, Hemofilus infulenze tip B isimli üç farklı türde bakteri neden olmaktadır. Menenjit ne yazık ki %5-20 ölüm, %40 sakatlıkla sonuçlanan bir hastalıktır. Bu bakteriler içinde en tehlikeli olanı meningokoktur. Bu bakteri kana karışarak, meninkosemi dediğimiz oldukça ağır seyreden ve ölüm oranı yüksek bir hastalığa yol açmaktadır. Bu durumda ölüm riski %30’lara kadar çıkmaktadır. Bu bakteri solunum yoluyla bulaşır ve yaş arttıkça taşıyıcılılık ihtimali de giderek artıyor.
Aşağıdaki videolarda Uzm. Dr. İsmail Gönen, “Çocukluk Dönemindeki Aşılar” hakkında bilgiler veriyor.
Hocam son yıllarda Türkiye’deki menenjitlerden daha çok meningokokların sorumlu olduğunu biliyoruz, bunun sebebi nedir acaba?
Menenjitten korunmak için aşı yapılması bir gereklilik. Hastalığa yol açan infulanza B aşısı 2006, pnömomok ise 2009’dan itibaren Türkiye’nin ulusal aşı programına alındı. Buna bağlı olarak menenjite neden olan mikrop dağılımında da ciddi değişiklikler oldu.
Son yıllarda yapılan çalışmalara göre, Hemofilus infulanza tip B en son geçen yıl 2 vakada tespit edildi, aşı sonucu pnömokoka bağlı menenjit vakaları da azalma eğiliminde. Bu yüzden de Türkiye’de şu anda görülen menenjitlerin, büyük çoğunluğu meningokok bakterisine bağlı olarak ortaya çıkıyor. Ülkemizdeki menenjit vakalarının yüzde 61’inden meningokok, yüzde 33’ünden pnömokok, yüzde 2’sinden Hemofilus infulenza tip B ve kalanından da diğer mikroorganizmalar sorumlu. Muhtemelen önümüzdeki birkaç sene içinde menenjitlerin çok daha fazla kısmının meningokoka bağlı olacağını göreceğiz.
Meningokoksik menenjit daha çok kimlerde riskli, hacca gidenlerle ilgisi var mı?
Öncelikle hastalığın 5 yaş altındaki çocuklarda daha öldürücü olduğunu belirtmeliyim. Menenjit daha sık küçük çocuklar ve askerlerde görülen bir hastalık. Küçük çocuklara ise daha çok hacılardan bulaşmaktadır. Hacılar, aşı ile korunuyor, ancak hacı adaylarına yapılan mevcut aşı mikrobun boğazda taşınması önlemiyor. İleride hacılara da konjüge aşı yapılırsa bu sorun çözülebilir.
Bu aşı ABD ve Avrupa ülkelerinde uygulanıyor mu?
Menenjitte en tehlikeli olan meningokok bakterisinin 5 ayrı tipi var. Aşılar da her ülkede en sık görülen tiplere göre belirleniyor. Meningokokal hastalığa karşı korunmanın en etkili yolu aşılanmadır. Ülkemizde W, B ve A tipleri mevcut. Tek tip C aşısına, ülkemizde sık görülmediği için ihtiyacımız yok.
Türkiye’de A, C, Y, W-135 4’lü konjuge meningokok aşısı ile korunmak mümkün. B tipi için ise henüz aşı geliştirme çalışmaları sürüyor. ABD’de 2005’te aşı takvimine alındı, yani aşı yeni bir aşı değili 8 yılda 50 milyondan fazla doz uygulandı. Avrupa’da bu yıl ruhsat alındığından Avrupa’ya ve Türkiye’ye de yeni girdi. Aşının, Türkiye’de rutin aşı takvimine girip girmeyeceği görüşülüyor. Şimdilik ailelerin kendilerinin yaptırması gerekiyor.
Hocam dörtlü konjüge aşının doz sıklığı nedir, diğer aşılarla birlikte yapılabiliyor mu?
Türkiye’deki en sık görülen bu bakteri tiplerine koruma sağlayan aşı taşıyıcılığı da engelliyor.Piyasada bulunan bir marka 9-23 aylık çocuklara en az 3 ay arayla 2 doz; 2-11 yaşına kadar olan çocuklara ise tek doz yapılması gerekiyor. Başka bir marka da 12 aydan itibaren 55 yaşa kadar yapılabilmektedir. Bu aşı, kızamık, kabakulak, hepatit A ve su çiçeği gibi aşılarla birlikte de yapılabiliyor.