Dil ve konuşma gelişiminin sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için en önemli faktörlerden birisi de sağlıklı bir işitme duyusuna sahip olmaktır. İşitme engeli olmayan çocuklarda dil ve konuşma gelişimi, birbirini takip ederek gelişen aşamalardan oluşur. Ancak sesleri işitemeyen çocukların dil ve konuşma gelişimiyle iletişim becerileri, aynı şekilde ilerleyemez. Bu yüzden işitme engelli çocuklarda dil ve konuşma terapisi , çocuğun dil ve konuşma gelişimi açısından önemlidir.
İçindekiler
İşitme Engelli Çocukların Dil Gelişimi
Doğuştan işitme engelli bebekler, gelişim çağının ilk evrelerinde işitme engeli olmayan bebekler ile benzer bir gelişim sürecine sahiptirler; belirli sesleri çıkarırlar ancak bu seslerin niteliği işiten bebeklere göre farklıdır. Çünkü işiten bebekler çevreden gelen uyaranları duyabildikleri için kısa sürede dilin kurallarını kavrayabilirler. İşitme engelli bebekler ise kendi seslerini duyamamaları ve ses çıkardıklarında işitmeyle ilgili geri dönütün yetersiz olarak alınması gibi nedenlerle ses üretiminde sorunlar yaşarlar ve zamanla bebeklerin ses çıkarmalarında azalmalar başlar.
Yapılan araştırmalar yaklaşık 1-1,5 yaşlarında 50 kelimelik sözcük dağarcığına sahip olması gereken bebeklerin bu yaş döneminde tek sözcük düzeyine geçemedikleri, önemli bir kısmının da hiçbir şekilde sözlü dil kullanmadığını ortaya koymaktadır.
İleri seviyeli işitme kayıpları ilk 2 yaş içinde fark edilebiliyorken, orta ve hafif düzeyde işitme kayıpları maalesef daha ileriki yaşlarda fark edilebilmektedir. Bu çocuklar aynı sözcük içindeki bazı konuşma seslerini işitebiliyorken, bazı sesleri işitemeyebilirler. Orta dereceli işitme kaybı olan çocuklar genellikle işitemedikleri sesleri üretemezler ve bu yüzden de bebeksi bir konuşmaya sahip olabilirler. Aileler konuşmada görülen bu sorunun ileride kendiliğinden düzeleceği beklentisiyle işitme kaybı olduğunu düşünmezler.
Orta dereceli işitme kayıpları zamanında fark edilmediği durumlarda çocuk eğitim hayatında sorun yaşayabilir ve sınıfın gerisinde kalabilir. Genellikle, öğretmenlerin “çocuğunuz dinlemiyor” ya da “dersi anlamıyor” uyarısı üzerine yapılan araştırmalar sonucunda işitme kayıpları ortaya çıkıyor ve çocuklar gecikmeli olarak işitme cihazı kullanmaya başlıyor.
Normal işitme yetisine sahip olan bazı çocuklarda sonradan edinilmiş işitme kayıpları ortaya çıkabilir. Kulak zarının yabancı cisimler nedeniyle zarar görmesi, orta kulak iltihabı veya menenjit gibi uzun süren ateşli hastalıklar sonradan edinilmiş işitme kaybının nedenleri arasındadır. Özellikle konuşma seslerinin öğrenildiği yaşlarda bu durum çocuğun konuşma gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Dil ve Konuşma Terapisi ‘nin Önemi
İşitme engelli çocuklarda dil ve konuşma problemlerinin yanı sıra sosyal iletişim becerileriyle ilgili sıkıntılar gözlemlenir. İşitme engelli çocukların gelişimlerini tamamlayabilmeleri için özel bir eğitim ve terapi desteğine ihtiyaçları vardır. Özellikle kritik dönem olarak kabul edilen 1-3 yaş arası ilk öğrenme yıllarında yapılacak olan erken müdahalenin çocukların dil ve konuşma gelişimleri açısından önemli olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Dil ve konuşma terapisti, çocuğun dil ve konuşma gelişiminin değerlendirilmesi, tanılanması, ihtiyaç duyulan terapi desteğinin verilmesinden sorumludur.
İşitme cihazının takılması, tüm seslerin algılanacağı ve ayırt edileceği anlamına gelmemektedir. İşitme cihazı kullanan çocuk, öncellikle konuşmaları dinlemeye ve anlamaya çabalar. Duyduğu seslerin bir anlamı olduğunu ve çevresindeki olup bitenlerle ilişkili olduğunu öğrenmesi gerekir. Sese erişmiş olmayla dil ve konuşma gelişiminin hemen gerçekleşmesinin mümkün olmadığının ihmal edilmemesi gerekir. İşitme cihazının işlevini yerine getirebilmesi için beraberinde dil ve konuşma terapisi alınması gerektiğinin unutulmaması son derecede önemlidir.
İşitsel – Sözel Terapi
İşitsel – sözel terapi, işitme engelli çocukların ana dillerini işiten çocuklar gibi edinmelerini sağlayan işitme ve sözlü iletişime dayalı bir terapi tekniğidir. Tekniğin amacı işitme engelli çocuğun dil ve konuşmayı kullanarak kendini ifade edebilmesi ve dinlediklerini anlayabilmesidir. Terapi sürecinde çocuğun dili kullanma, konuşma, anlama ve ifade etme becerilerinin geliştirilmesi hedeflenir. Modern işitme cihazları ve koklear implant teknolojisinin gelişmesi ile birlikte işitsel – sözel terapi önem kazanmıştır.
Dil ve konuşma terapisi ne zaman başlatılmalıdır?
İşitme kaybı teşhis edildiğinde, zaman kaybetmeden işitme cihazı kullanımı ile dil ve konuşma terapisine eş zamanlı olarak başlanmalıdır. Dil ve konuşma terapisinde çocuğun yaş düzeyine göre konuşma, anlama, dil ve sosyal iletişim becerilerinin geliştirilmesi üzerinde çalışılır. İşitme engelli çocukların eğitiminde dil ve konuşma terapisti ile işitme engelliler öğretmeninin bir arada koordineli bir şekilde çalışması önemlidir.
Aşağıdaki videolarda Uzm. Dr. Gökçe Küçükyazıcı, “Çocuklarda Dil Gelişimi ve Konuşma Gecikmesi” hakkında bilgiler veriyor.