İçindekiler
Hepatit C Nedir?
Hepatit C virüsü (HCV) tarafından oluşturulan bir karaciğer hastalığıdır. Virüs birkaç hafta süren hafif bir hastalıktan, yıllarca ömür boyu süren ciddi hastalığa kadar varan çok geniş yelpazede hem akut hem kronik enfeksiyon yapabilir.
Dünyada 130-150 milyon kişinin kronik hepatit C enfeksiyonu olduğu bilinmektedir. Bu kronik hastaların büyük bir kısmı ilerde karaciğer sirozu veya karaciğer kanserine maruz kalacaklardır. Yılda ortalama 500 bin kişi hepatit C’ye bağlı karaciğer hastalıklarından ölmektedir. Antiviral ilaçlar hepatit C’si olan hastaların %90’ını iyileştirebilir, böylece karaciğer kanseri ve sirozdan ölüm ihtimali azalır.
Aşağıdaki videolarda Prof. Dr. Mustafa Bakır, “Boğmaca ve Verem (Türberküloz) Hastalığı” hakkında bilgiler veriyor.
Akut HCV enfeksiyonu genellikle belirtisizdir ve nadiren hayati tehlike oluşturur. Hastaların % 20-40’ında tedavi gereksinimi olmadan 6 ay içinde vücut bunu kendiliğinden atar, geri kalan %60-80’i kronik HCV enfeksiyonuna dönüşür, kronik hastaların da %15-30’unda 20 yıl içinde karaciğer sirozu gelişir.
Hepatit C genel olarak kanla bulaşır, HCV cinsel yolla veya enfeksiyonu olan bir anneden bebeğine de geçebilir ancak bu tür bulaşma yolları hepatit B de olduğu kadar sık değildir. Anne sütü, yemek içmek ve su aracılığıyla bulaşmaz, yine hasta kişiyle öpüşmek, sarılmak, onun yiyecek ve içeceğini, çatal-kaşık-tabağını paylaşmakla bulaşmaz.
Hepatit C Belirtileri
Hepatit C virüsünün bulaşmadan sonraki kuluçka süresi 2 hafta ile 6 ay arasında değişir, ilk buluşmadan sonra %80’inde hiçbir belirti olmaz, akut dönemde belirtisi olanlarda en sık görülen belirtiler; ateş, yorgunluk, iştah azalması, bulantı-kusma, karın ağrısı, idrar renginde koyulaşma veya dışkı renginde açılma olabilir. Eklem ağrıları ve sarılık görülebilen diğer belirtilerdir.
Hepatit C Tanısı ve Taramalar
Akut HCV enfeksiyonu olan insanların çoğunluğu belirtisiz olduğu için, akut dönemde çok az kişiye teşhis konabilmektedir. Kronik hepatit C olanların da büyük çoğunluğu onlarca yıl geçip de karaciğer hasarı oluşana kadar herhangi bir belirtisi olmadığından, yine tanı gecikmektedir
HCV enfeksiyonu 2 aşamada teşhis edilir, anti HCV antikorları serolojik olarak araştırılır, bu kişinin virüsle enfekte olduğunu gösterir. İkinci aşamada eğer anti HCV antikoru (+) ise kronikleşmeyi tespit edebilmek için HCV RNA testi yapılmalıdır. Kronik hepatit C teşhisi konulduktan sonra, kişinin karaciğer hasarı derecesini belirlemek için karaciğer biyopsisi yapılmalı, ayrıca tedavi tipini belirleyebilmek için de hepatit C’nin hangi genotipte olduğu tespit edilmelidir, çünkü hepsi farklı tedavilere cevap vermektedir. Bazen bir kişi birden fazla genotipte hepatit C virüsü ile de enfekte olmuş olabilir. Karaciğer hasarının derecesi ve virüs genotipi tedaviyi yönlendiren önemli unsurlardır.
Erken tanı enfeksiyondan kaynaklanan sağlık problemlerini önleyebildiği gibi, bulaşmayı da önleyecektir; bu nedenle dünya sağlık örgütü özellikle risk altındaki kişilerin enfeksiyon açısından taranmasını önerir.
HCV enfeksiyonu açısından riskli olan kişiler:
- Damar içi ve burundan uyuşturucu kullananlar
- Enfeksiyon kontrol birimlerinin yetersiz olduğu tıbbi girişimler veya iyi taranamamış kan ürünü alan kişiler
- HCV enfeksiyonu olan annelerden doğan bebekler
- Eşinde veya cinsel partnerinde HCV enfeksiyonu olduğu bilinenler
- HİV AIDS enfeksiyonu olanlar
- Dövme ve piercing yaptıranlar
- Mahkumlar veya daha önce hapishanede kalanlar
Hepatit C Tedavisi
Bağışıklık sistemi HCV’yi tamamen ortadan kaldırırsa veya kronik enfeksiyonu olan bazı hastalarda karaciğer hasarı gelişmediğinde hepatit C her zaman tedavi gerektirmez. Tedavi gerektiğinde hedef tam iyileşmedir. İyileşme oranları virüsün tipi, verilen tedavi şekli gibi birçok faktöre bağlıdır.
Her geçen gün yeni ilaçların keşfi ile hepatit C tedavisi de değişmektedir. Eskiden interferon ve ribavirin ile 48 hafta süren uzun tedavilerle, zaman zaman hayatı tehdit edici yan etkilerle birlikte hastaların sadece yarısı iyileştirilirken, son yıllarda direkt etkili yeni antiviral ilaçlar geliştirilmiştir. Bu tür ilaçlar hem daha etkili, daha güvenlidir, hem de daha iyi tolere edilmektedir. Bu yeni kuşak antiviral ilaçlarla hastaların çoğunluğu iyileşmektedir, hem de tedavi süresi 12 hafta kadar kısadır.
Hepatit C’den Korunma
Birincil koruma:
Bugün için hepatit C’nin bilinen bir aşısı yoktur. Önemli olan özellikle de risk altındaki sağlık çalışanları ve diğer riskli grubun enfeksiyonla temasını mümkün olduğunca azaltmak amaçtır.
- Özellikle hastanelerde el hijyenine çok dikkat edilmesi
- Ameliyathanelerde eldiven kullanımı, uygun sterilizasyon, kesici aletlerin ve iğnelerin uygun şekilde tıbbi atık kutularına atılması
- Kan ve kan ürünleri hepatit B, C, HİV ve Sifiliz açısından çok dikkatlice test edilmesi
- Sağlık personeli eğitimi
İkincil ve üçüncül koruma:
Hepatit C olan kişilere dünya sağlık örgütünün önerileri;
- Tedavi imkanları konusunda eğitim
- Kombine enfeksiyonla karaciğer belirtilerinin şiddetlenmemesi açısından hepatit A ve B aşıları
- Eğer gerekiyorsa erken ve uygun antiviral tedavi yapılması
- Düzenli takip ile kronik karaciğer hastalığı gelişmeden önlenmesi
Kaynak: http://www.who.int/ DSÖ(Dünya Sağlık Örgütü)