Hamilelik Şekeri , daha önce şeker hastalığı olmayan anne adayında hamileliğinin 2. trimesterinde (2. üç aylık dönem) ve sonrasında ortaya çıkan geçici hamilelik dönemi şeker hastalığıdır. Tıbbi adı gestasyonle diyabettir. Genelde hamilelik sürecinin tamamlanması ile son bulur ama bu durum bir 10 yıl sonrasının habercisidir yani ilerde bu anne adayının şeker hastası (Tip 2 Diyabet) olma ihtimali %50’dir. Kilolu olarak hayata devam edilmesi bu ihtimali daha çok artırır.
İçindekiler
Hamilelik şekeri daha çok kimlerde görülür?
Aşağıdaki durumlarda hamilelik şekeri görülme riski daha yüksektir.
- Ailesinde şeker hastalığı olanlarda
- 35 yaş ve üzeri gebelerde
- Şişmanlıkta (kilolu hamile kalınması, hamilelikte çok kilo alımı, 20 kg ve üzeri kilo alımı)
- İri doğum, 4 kg ve üzerinde bebek doğurma gibi durumlarda vb.
- Daha önce ölü doğum ve birden fazla düşük yapmış gebelerde
Tanı nasıl konur?
Bu risk grubunda olmadığı halde bazı gebelerde Hamilelik şekeri çıkabilmektedir. Hiçbir şikâyeti olmasa bile her anne adayına gebeliğin 24- 28. haftasından itibaren gebelikte şeker tarama testi (Postparandial glikoz) testi uygulanır. Bu test bozuk çıkarsa Oral Glikoz Tolerasyon Testi (OGTT) uygulanarak tanı konur. Ölçüm değerleri istenilen sınırları aşıyorsa hamilelik dönemi şeker tanısı konur, sadece bir değeri sorunlu ise anne adayı yakın takibe alınır. İlerleyen haftalarda (32–34. hafta gibi) yükleme tekrar yapılır.
Hamilelik şekerinin riskleri nelerdir?
- Anne adayında gelişmesi olası durumlar:
- Nadiren de olsa şeker koması riski gelişebilir.
- Diyetle kontrol altına alınmadığında böbrek enfeksiyonu olabilir.
- Dirençli vajinal mantar ve idrar yolu enfeksiyonu gelişebilir.
- Bebeğin içinde bulunduğu sıvının seviyesi artar ki bu da erken doğum yapılmasına neden olur.
- Kan şekeri yüksek seyrettiğinde onunla aynı dolaşımı paylaşan bebek için de hayati tehlike doğar.
- Anne diyete dikkat etmediğinde bebeği 4 kg ve üzerinde olur ki bu da annenin normal doğum şansını ortadan kaldırabilir.
Bebekte gelişmesi olası durumlar:
- Bebeğin 4 kg ve üzeri dünyaya gelmesi ileride obezite ve kronik metabolik hastalık risklerini artırır.
- Hamilelik Şekeri olan anne adayının bebeği doğduktan sonra hipoglisemi(düşük şeker koması) atakları geçirebilir.
Tanı konduktan sonra anne adayının hamilelik haftasına uygun şekilde, hamileliğinin çoğul veya tekil bebek olma durumu gözetilerek kişiye özel bir diyetle Diyetisyen tarafından takibi mutlaka zorunludur. Diyetle beraber kan şekerini kontrol altında tutmak pek çok sorunu önler ve genelde diyete uyulduğunda sorun kalmaz. Ancak kan şekeri diyetle kontrol altına alınamıyorsa bu noktada dahiliye uzmanı tarafından insülin kullanımına başlanması söz konusu olabilir. Hamilelik döneminde oral anti diyabetikler kullanılamaz.
Diyetisyen takibinde kilo alım düzeyinin haftalık kontrolü önemlidir. Hızlı kilo alımı istemediğimiz bir gelişimdir. Ancak annenin kilo vermesini de istemeyiz. Diyete kan şeker düzeyinin verdiği cevap önemlidir. Bu noktada açlık ve tokluk şeker takibi istenir. Hamilelik döneminde anneye vücut yağ analizi yapılamaz. Bebeğin gelişimini takip açısından Kadın Doğum uzmanı ile diyetisyenin beraber çalışıyor olması konfor katar.
Hamileliğin bitimi ile şeker hastalığı ortadan kalkar. Emzirmek en iyi kilo verme yöntemidir. İlerleyen haftalarda tekrar yükleme ile kontrol yapılabilir. Kilo vermek hastalığın devam etmemesini sağlayan durumdur. Ama emzirmeyi gözetmek önemlidir. Emzirirken ilave katı bir diyete gerek yoktur. Çünkü vücut süt oluşumu için günde ortalama 600- 700 kalori harcar. Bebeğiniz ek gıdaya başladığı zaman kilo vermek amaçlı bir diyet programına başlanması daha sağlıklı olur. Emziren bir anne için haftada sağlıklı kilo verim miktarı ortalama yarım kilodur. Bunun üzerinde bir seyir çok tercih edilmez.