Uyku, güven ve huzur ortamında gerçekleşir diyoruz. Bunun nedeni ise sağlıklı uyku için gerekli olan dengeli sinir sisteminin bebeklerde tam bir güven duygusu ile sağlanabiliyor olmasındandır. Bebek beyninde en aktif ve baskın bölge ilkel-duygusal beyindir. Bu bölgenin ana motivasyonu ise hayatta kalmaktır, aynı doğadaki bir hayvan gibi. Güvende hissettiği ortamda sinir sistemi dengeli olarak ve uykuya rahat geçecektir. Güvende hissetmediğinde ise alarm verecek ve tetikte olacak, dengesini kaybedecek ve algıladığı bu tehlike ortamında uykuya zor geçecek veya geçemeyecektir, sık uyanacaktır.
Bebek için bu güven halinin de en temel kaynağı ebeveyn ilişkileridir. Zaten doğa, ebeveynin bu güven için gereken sevgiyi, şefkati, bakımı vermesi ve bu karşılıklı sinyal izleme halinde gelişen ilişkiyi kurması için içgüdüsel olarak ebeveynleri yönlendirir. Ne yapacağını bilmeniz için iç sesinizi dinlemeniz, bebeğinizi iyi gözlemlemeniz, kendi ihtiyaçlarınıza alan açan bir yerden kendi dengenizi korumanız ana pusulamızdır.
Güvenli Bağlanma Nedir?
Bağlanma konusu son yıllarda hak ettiği önemi görmeye başladı. Bugün biliyoruz ki kim olduğumuzdan, zihnimizin nasıl çalıştığına kadar birçok var olma halimiz nasıl bir bağlanmadan geldiğimiz ile yakından ilişkili. Gitgide popülerleşen bu konuda birçok yazı, öneri olmakla beraber benim önerim her zaman bilimsel, özellikle de nörobilim verileri ile paralel çalışılmış, sağlam kaynaklardan bu konuyu araştırmanız, öğrenmeniz olur.
Güvenli bağlanma, bağlanma türlerinden biri ve elbette hepimizin çocuğu ile kurmak istediği ilişki şekli. Tanımlamaya çalışırsak en temelinde bebeğin/çocuğun olduğu gibi var olabildiği/kabul gördüğü, görüldüğü ve anlaşıldığı, korunduğu/kollandığı, güvende hissettiği bir ebeveynlik alması sonucunda kendini hayatta gelişmek ve başka ilişkiler kurmak konusunda güvende hissettiği bir haldir. Bu hal ise dinamiktir, sürekli değişen hallerimiz ile şekil değiştirir.
Yeni ebeveynler olarak verdiğimiz ilişkinin temelleri kendi aldığımız ebeveynliklerde, kendi büyüme hikayemizde saklıdır. Bunun üstüne kendi farkındalıklarımız ile değişen, gelişen bireyler olduğumuzu da hatırlayalım. Yani geçmişimiz bizi şekillendirir, ama onun gölgesinde kalmaya mahkum da değiliz.
Güvenli bağlanmış bir ilişki nasıl olur?
Binbir hali olsa da kısaca anlamaya, etkiketlemeden tanımlamaya çalışalım…
- Çocuğun duyguları görülür, olumlu olumsuz tüm duygularını ifade etme alanı vardır. Ebeveyn hepsine şefkat ve kabullenme verir.
- Çocuğun varoluşu ve kendini güvende hissetmesi “beni anlıyor” üzerinden gelişir. Sinyal izleme, ihtiyaçlarına dikkat verme ilişkinin dinamik süregelen doğal halidir.
- Çocuğun yeme, uyuma, emme, oynama gibi gün akışlarından onun ihtiyaçlarına dikkat verilmiştir, “olması gereken”lere göre düzeni zorlanmaz.
- İlişkide dikkat, ten ve göz teması, “sana önem veriyorum” mesajını veren bir farkında olma hali vardır.
- Kişilerin birey olmalarına saygı vardır. Hem ebeveynler hem de çocuğun özerkliği, bireyselliğine değer verilir, alan tanınır.
- Kişiler arasında araçlar azdır, geliştirilen ve önem verilen ana öge ilişkinin kendisidir.
Son dönemlerde psikoloji literatürüne giren “evrimsel ebeveynlik” de yine doğal ebeveynliği destekler. (Bu konu başka bir makalenin konusu olacak, söz :))
Bilimsel olarak görüyor ve uzmanlar olarak her gün de deneyimliyoruz ki, bağlanma esaslarına dikkat veren ve güven ilişkisini her gün daha çok alan çocuklar, hem bugün hem de ileride çok daha sağlıklı ruh hallerine sahip bireyler oluyorlar. Bu güven ilişkisini iyi kuran ailelerde disiplin esası da kurallara ve ödül/ceza sistemlerine değil, ebeveyn ile çocuk arasındaki güven ve saygı ilişkisine dayandığı için daha kalıcı, daha içselleştirilmiş sınırlar çerçevesinde oturmuş oluyor. Çocuk doğal olarak sınırlı olan dünyaya karşı sağlam bir esneklik kazanıyor, tolerans geliştiriyor. Ebeveynleri ile güven ilişkisi kurmuş olan ve hayatla bu sayede en baştan sağlam bağlar kuran çocuklar, ileride daha işbirlikçi, daha iyi gelişen, daha sosyal, daha sorumluluk sahibi ve daha mutlu bireyler oluyorlar.
İlişki kurma haline, yani bağlanmasına dikkat ve emek verilen bu çocuklar da daha ilk günden itibaren daha sağlıklı uykular uyuyorlar ve karşılaştıkları uyku sorunlarının üstesinden daha kolay geliyorlar. Çünkü uykular da ilişkiye dair bir sinyal, bir anlatma hali ve aynı zamanda bir sonuç olarak önümüze çıkmış oluyor.