Emzik vermek veya vermemek? işte bütün mesele bu. Bu konuda birçok farklı fikir var. Ben bu yazıyı uyku üzerine çalışan, aynı zamanda doğal ebeveynlikten yana olan bir psikolog ve bir anne olarak kaleme alıyorum.
Bir anne olarak emzik kullanmayı hiç düşünmedim (ilk 3 ayda kızımın inanılmaz gaz sancılarına rağmen) ve psikolog olarak da emziği önermiyorum, ancak hep son kararı anneye bırakıyorum.
İçindekiler
Neden emzik önermiyorum?
Bebeğin ihtiyacı annedir
Bebeğinizin beyni henüz yetişkin beyni gibi gelişmiş olmadığından, sakinleşmek için ebeveyn desteğine ihtiyaç duyar. Fiziksel veya duygusal ihtiyaçlarla, acılar veya sorunlarla baş etmeyi öğrenirken her zaman güven ortamına ihtiyacı vardır. Sağlıklı olanı, bu güveni hissederek ve her zaman sevildiğini bilerek olumsuzlukları yaşaması ve güven duygusu ile sakinleşmesidir. Bu gibi durumlarda huzursuz olan veya ağlayan bebeğin bir plastik nesneye değil, anne şefkatine ve ten temasına ihtiyacı vardır. Annenin vereceği duygusal tatmini hiçbir obje veremez.
Emzik iletişimi engeller
Emzik kullanımı bebeğin her istediğinde ses çıkartmasını ve konuşmasını engeller. Oysa ki sağlıklı dil gelişimi ve etkin iletişim için bebeğin her istediğinde istediği sesi çıkartmaya ihtiyacı vardır. İletişimin çift taraflı olması, sosyal bir olgu olarak konuşmanın gelişmesi için bebeğin içinden gelen sesleri özgürce deneyimlemesi gerekir. Ayrıca ağlamak da cok önemli bir iletişim şeklidir. Bebekler özellikle konuşamadıkları dönemde ağlayarak dertlerini anlatırlar. Güven ortamında olan ağlamalar, bebek icin sağlıklıdır. Annesinin kollarında şefkatle sarılmış halde ağlayabilen bebek derdini anlatır, stresini atar ve rahatlar. Emzik verilen bebek sadece susar, ağlama ihtiyacını gideremez ve stresini atamadan biriktirir. Bu duygusal gelişim açısından sağlıklı değildir. Hatta emzik bırakan bazı bebeklerde günlerce süren ağlamalar görürüz. Aylardır her ağladığında emzikle karşılaştığı için ağlayamayan bebeğin biriktirdiği stres, bu yoğun ağlamalar ile atılır.
Emzirmek anneyle bebeği bağlar
Özellikle ilk 3 ayda bebeklerde emme refleksi cok fazladır ve anneler bebekleri ‘meme bağımlısı’ olmasın veya ‘beni emzik yapmasın’ diye emzik kullanırlar. Oysa ki doğa işini her zaman bilir. Bu refleks bebeğiniz emsin, sütünüz bollaşsın, o emdikçe size bağlansın, siz emzirdikçe ona bağlanın diye var. Siz ipin ucunu kaçırmaktan endişelenip, onun ipuçlarına göre emzirme ve emme dışındaki sakinleştirme yöntemlerini kullanmak konusunda emin olamayıp emzik verdiğinizde bebeğinizin asıl ihtiyacını karşılamaktansa onu oyalamış oluyorsunuz. Oysa ki bebeğin fiziksel ve duygusal ipuçlarına göre dengeli emzirmek ve bir yandan da desteğiniz ile sakinleştirmek mümkündür. Ayrıca emzik kullanımlarında bebe reddi daha sık görülür.
Aşağıdaki videolarda Uzm. Dr. Erdem Uzunoğlu, “Yenidoğan Bebek Bakımı” hakkında bilgiler veriyor.
Bebeğin kişilik haklarına saygı duymalıyız
Bebek, ona insiyatifi dışında verilen emziğe zamanla bağımlı hale gelir. Her sakinleşmek istediğinde bu ihtiyacı duymaya başlar. Sonra da yine ona fikrini sormadan ‘Arık koca abi/abla oldun‘ diyerek emziği geri alırız. Bazı çocuklar emziği kendiliğinden bıraksa da birçoğu için bu deneyim çok sevdiği ve bağımlı olduğu bir nesneden kopmak demektir. İşte tam da bu konuda onlara çok büyük haksızlık yaptığımızı düşünüyorum. Ebeveyn rahatlığı için bebeğin duygusal hiçbir acıya maruz bıraklmaması gerekir.
Emzik uyku süreçlerini olumsuz etkiler
Emzikle uyumaya alışan bebek, gece her uyanışında bunu ister ve bulamazsa ebeveynini çağırır. Uykuya emziksiz geçemeyen bebekler de çok görürüz, çünkü bebek uyku öncesi sakinleşme sürecini bunun dışında nasıl deneyimleyeceğini bilemez. Ayrıca ağızdaki emzik sebebiyle gün içinde veya uyku öncesi ağlama ile atılmayan stres birikir ve gece, yani beden ve zihin en yorgunken ortaya çıkabilir. Bu tür durumlarda geçici çözümler yerine emziği bırakmak en doğrusu olur. Bu durumda da emzikle olan duygusal bağın kopuşu aşamalı olarak çözülmeli, uyku sorununa çözüm akabinde çözümlenmelidir.