Çocuklarda Kekemelik Hakkında

Çocuklarda Kekemelik Hakkında
Çocuklarda Kekemelik Hakkında

İçindekiler

Çocuklardaki Normal Akıcısızlıklar Nelerdir?

Çocuklar 2-4 yaş aralığında çok hızlı bir dil gelişim evresinden geçer ve bu dönemde çocukların büyük bir kısmı konuşma esnasında normal akıcısızlıklar sergiler. Yani çocuk konuşurken sözcük tekrarı yapabilir. “Ben ben ben elma yiyeceğim”. Cümle içinde ya da cümleye başlarken “ee” , “hımm” , “öyle”, “bilmiyorum” gibi yineleyen belli sözcükler ekleyebilir. “Eee, anne pepe düşünce ee ben eee” . Ya da kurduğu cümleyi birkaç kez baştan revize edip değiştirerek kurabilir. Örneğin “Aliyle oynarken düştüm, Aliyle beraber oynarken düştüm, Aliyle beraber top oynarken düştüm. ” Tüm bu akıcısızlık türleri dil gelişiminin ilk aşamalarında normaldir.

Aşağıdaki videolarda Uzm. Dr. Gökçe Küçükyazıcı, “Çocuklarda Dil Gelişimi” hakkında bilgiler veriyor.

Çocuklarda Kekemelik Nedir?

Kekeleme ise normal akıcısızlıktan tamamen farklıdır. Çocuk konuşma esnasında “be-be-ben”, “a-a-anne” gibi hece tekrarı yapabilir, “b-ben, a-anne” gibi bloklar yapabilir ya da “aaanne”, “beeen” gibi ses uzatabilir. İşte bu dönemde ortaya çıkan takılmalar gelişimsel kekemelik olarak adlandırılır ve çocukların ortalama ¼’ünde görülür. Okul dönemiyle birlikte çocukların büyük bir kısmında takılmalarda düzelme olur, ancak bir kısmında, bu durum kronik kekemelik olarak devam eder.

Çocuğu Kekeleyen Ebeveynler Ne Yapmalıdır?

Çocuğunda kekeleme davranışı gören aileler 6 ay süresince beklemeli ve bu süre zarfında çocuklarını iyi gözlemlemelidirler. Bu gözlem sırasında çocuğun takılmaların farkında olup olmadığı, kekemeliğin iniş ve çıkışları, özellikle tamamen kaybolur gibi olduğu dönemler not edilmelidir. Eğer çocuk konuşma esnasında takıldığının farkında değilse, aile kesinlikle çocuğa yanlış giden bir şeyler olduğunu gösterecek davranışlar sergilemekten kaçınmalı ve kendi kaygısını çocuğa yansıtmamalıdır. Kekeleme davranışı 6 aydan uzun sürdüğü durumlarda aile uzman bir dil ve konuşma terapistine başvurarak destek almalıdır.

Kekemelik Terapisinde Neler Yapılmaktadır?

Kekemelik terapisinde kullanılan yöntem ya da yöntemler her çocuğa göre farklılık gösterir. Terapi yöntemini belirlemede çocuğun yaşı, aile tutumu ve kekelemesiyle ilgili farkındalığı gibi etkenler önemlidir. Terapist çocukla aktif olarak çalışabileceği gibi ebeveynle çalışarak çocuğun takılmalarını azaltmayı da hedefleyebilir. Sıklıkla kullanılan terapi yöntemlerinden biri akıcısızlığı şekillendirmedir. Bu yöntemde çocuğa özellikle sıklıkla takıldığı sözcük ve cümle başlarına takılmadan doğru şekilde başlaması öğretilir. Örneğin sert bir şekilde “para” dediğinde takılma oranı yüksekken yumuşak şekilde “para” dediğinde bu oran düşmektedir. Ayrıca nefes koordinasyonu ve sözcükler arası geçiş yeniden öğretilerek konuşmadaki takılmalar minimuma indirilir.

Lidcomb yöntemi uygulanan yöntemlerden bir diğeridir. Bu yöntemde ebeveynler, terapi sürecinde aktif olarak rol alır ve terapistin çocukla terapide uyguladıklarını ev ortamında düzenli olarak uygularlar. Bu uygulama esnasında çocuk takılmadan söylediği sözcüklerde ödül alırken, takıldıklarında olumlu ya da olumsuz bir tepki almaz.

Çocuğunda Kekemelik Olan Aileler Neler Yapmalıdır?

Öncelikle ebeveynler çocuk takıldığı sırada “Derin nefes al, sakinleş, yavaş söyle” gibi cümleler kurmaktan kaçınmalıdır. Çünkü bu tür cümleler çocuğun rahatlamasını sağlamaz, tam aksine daha çok gerilmesine neden olur ve sonuç olarak, çocuğun konuşmasındaki kekeleme oranı ve şiddeti artabilir. Bu tür cümleler kullanmak yerine, ebeveynler çocuk konuşurken onunla göz teması kurmalı ve onu dikkatli bir şekilde dinlediklerini göstermelidirler.

Ebeveynler eğer çocuk konuşurken onu dinleyemeyecek durumdalarsa ona karşı dürüst olmalıdırlar. “Şu an araba kullanıyorum” , “Telefon konuşmam bittiğinde seni dinleyeceğim” gibi cümleler kurarak; tüm dikkatlerini çocuğa verebilecekleri anlarda onu dinlemeyi tercih etmelidirler.

Çocuğun daha yavaş konuşması onun takılmalarını azaltacaktır, ancak yavaşlamasının yolu ona “Daha yavaş konuş” demek değildir. Bunun yerine ebeveynler kendi konuşmalarını yavaşlatarak çocuğun kendi konuşmalarını model almasını sağlayabilirler. Ebeveynler daha yavaş konuşabilmek için cümle başlarında nefes alabilirler, cümle ortalarında duraksayabilirler ve ses tonlarını yeniden gözden geçirerek daha sakin ve rahat bir ses tonu kullanabilirler.

Son olarak soru sorulması her birey üzerinde bir zaman baskısı oluştururken, kekemeliği olan çocuklarda daha da büyük gerginliğe neden olur. O nedenle kekelemesi olan bir çocuğa soru sorulduğunda cevap vermesi için süre tanınmalı ve kesinlikle art arda soru sorulmamalıdır. Bu durum, çocukta zaman baskısı yaratacak ve takılmasının artmasına neden olacaktır.

Uzman Dil ve Konuşma Terapisti

Sümeyra Öztürk

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here