Bazı fiziksel sebeplerden dolayı iştahsızlık görülebilir. Kansızlık, enfeksiyon, diş çıkarma dönemi, aşırı yorgunluk, uykusuzluk gibi durumlar iştahsızlığa yol açabilir. Böyle bir durumda çocuk hastalıkları doktoruna danışılmalıdır.
Büyüme hızı ve iştah artışı
Bununla birlikte büyüme hızı ile iştah arasında bir ilişki vardır. Büyüme hızının yüksek olduğu ilk 12 ayda ve ergenlikte iştah artışı olurken, büyüme hızının azaldığı 1 yaşından sonra iştahta azalma gözlenebilir.
Okul öncesi dönem çocukları günlük enerji gereksinimlerini karşılayacak kadar yemek yemeye ihtiyaç duyarlar. Bu dönemde günde yaklaşık 1000 kalori yeterli gelir. Bu yüzden çocuğa daha fazla miktarda yemek yedirmek yerine çeşitli besin türlerinden tüketmesini sağlamak daha önemlidir.
Psikolojik nedenli beslenme ve iştahsızlık problemleri
Fizyolojik nedenlerin dışında beslenme ve iştahsızlık problemleri anne baba tutumlarından kaynaklanabilir. Bazı aileler çocuğun yemek yemesine o kadar önem verir ki, çocuklar yemek yemesinin karşılığında kazanç elde edebilmek için az yiyebilirler. Yemek yemeyerek ilgi çekmeyi başarırlar. Bu, genellikle olumlu davranışları aile tarafından fark edilmeyen çocukların ilgiyi üzerine çekmek için başvurduğu bir yoldur. Çocuk yemek yemeyerek ilgi çekmeyi başardıkça bu alışkanlık haline gelir. Bu yüzden aile çocuğun yemek yeme davranışına aşırı ilgi göstermemelidir.
Çocuğa yemeğini bitirmesi için ödül, rüşvet verilmemelidir. Aileler genellikle yemeğini bitirmesi karşılığında çocuğa çikolata veya oyuncak ödülü verirler. Bu, çocukta yemek yemenin kötü bir şey olduğu, hemen atlatılması gereken bir görev olduğu duygusu yaratabilir. Halbuki yemek yemek doğal bir davranıştır. Çocuk sofrada sunulan çeşitler arasından istediğini, ihtiyaç duyduğu miktarda yemelidir.
Aileler çocuğu yemeğini bitirmesi için kesinlikle zorlamamalıdır. Her öğünde çocuğa birkaç çeşit yemek sunulmalı, seçim yapmasına izin verilmelidir. Bu şekilde, çocuk sevmediği ama tüketmesi gereken bazı gıdaları (ör. sebze) tüketmiş olur. Örneğin, anne çocuğa akşam hangi sebze yemeğinden yemek istediğini sorabilir. Yemeğin fasulye ya da ıspanak olması konusunda seçimi çocuğa bırakabilirsiniz. Böylelikle hem anneler çocuğun dengeli beslenmesini sağlar, hem de çocuklar kararı kendileri verdikleri için baskı hissetmezler.
Sofrada aile içi tartışmalar ve problemler konuşulmamalıdır. Çocuğun okul problemlerinin konuşulduğu, azarlandığı bir ortam olmamalıdır. Aile üyelerinin günlük konulardan sohbet edip hoşça vakit geçirdikleri bir ortam olmalıdır. Sofraya evde olan tüm aile bireyleri birlikte oturmalıdır. Annenin odasında, babanın TV karşısında yediği bir ortamda çocuktan düzenli yemek yemek beklenemez.
Aileler çocuğu yeme konusunda kardeşiyle veya arkadaşlarıyla kıyaslamamalıdır.
Okul öncesi çocuklarda yemek seçme
Okul öncesi çocuklarda yemek seçme sıklıkla görülür. Çocuğa yeni bir besini ilk defa sunarken çocuğu zorlamamak gerekir. Eğer çocuk için çok gerekli bir besin ise 2-3 hafta aradan sonra tekrar denemek daha doğru olacaktır. Yeni besini verirken çocuğun hoşuna gidecek şekilde ve sevdiği bir yiyeceğin yanında verilebilir. Örneğin, sandviçin içine sebze eklemek faydalı bir yöntemdir. Ayrıca çocuklar anne babalarını model alırlar. Yeni yiyeceği anne baba yemezse çocuk da asla yemez. Anne babanın yemeği iştahla yemesi çocukta istek uyandırır.
Ayrıca, öğün aralarında çocuğun abur cubur (çikolata, bisküvi gibi) tüketmesine izin verilmemelidir.
Çocuğun hiç sevmediği bir besini farklı şekillerde sunmak da sonuç vermektedir. Örneğin, süt içmeyen çocuğa yoğurt veya sütlü tatlı şeklinde sunulabilir. Ayrıca market alışverişini çocuklar ile birlikte yapmak, yaşına uygun olarak sofra kurmada görev vermek sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmesine katkıda bulunur.