Çocuklarla yapılan nefes çalışmaları yaklaşık 15-20 dakika sürmektedir. Çocukların nefesleri anne-baba nefesiyle paralellik göstermekle birlikte kısa bir sürede açılmaktadır. Doğal nefes çalışmaları çocukların eğitim süreçlerinde onların öğrenme, bilgiyi özümseme, odaklanma ve zihinsel netlik kazanarak başarılarının artmasına destek verir.
İçindekiler
Gençlerle yapılan nefes çalışmaları;
Kendilerinin ve yeteneklerinin farkına varmalarını kolaylaştırır. Kendilerini kabullenmeleri ve sevmelerini destekleyici nitelikler taşır. Aynı zamanda Doğal Nefes Çalışmaları, ergenlik süreçlerinde oluşan stres ve çatışmaların etkisini azaltır. Bu geçiş döneminde kendilerine olan güvenleri artarak aile ve çevreleriyle olan etkileşimlerinin kalitesinin artışına sebep olur. Nefesi açılan çocukların ve gençlerin kendini sabote edici davranışları da ortadan kolayca kalkar.
Kendi kendini sabote etmek
Erken çocukluk dönemlerinden itibaren öğrenilen olumsuz düşünceler ve onların yarattığı içsel konuşma davranışları, kendini sabote etme şeklidir. Bu tür davranışlar,kendini yeterli bulmama, kendini aşağılama ve kendini sürekli diğerleriyle kıyaslayarak kendinden uzaklaşarak özgüven kaybına sebep olur. Kendini sabote edici davranışlar kişinin kendini gerçekleştirme sürecinin önünde çok büyük bir engel teşkil eder. Fark edilmediği taktirde psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Doğal Nefes Çalışmaları ile kişi özbenliğini hatırlar ve mükemmel yaratıldığını fark eder. Kendiyle ilgili olumsuz duygu, düşünce ve davranışlardan kolayca uzaklaşarak bunun yerine olumlu duygu ve düşünceler geliştirmeye başlar.
Kendini reddetme;
Başarısız olma ve kendine güvenmeme durumlarının bir sonucudur. Kişi pişmanlık, umutsuzluk, ölüm korkusu ve suçluluk gibi duygular sebebiyle yaşama karşı direnç göstermeye ve kendini reddetmeye başlar. Doğal Nefes Çalışmaları ile kişi kim olduğunu nasıl mükemmel yaratıldığını farkedip hatırlayarak yaşamdan zevk almaya başlar. Nefes çalışmaları sayesinde bedeni rahatlayıp gevşeyerek kendi yaşamıyla ve evrenle olan bütünlüğünü hisseder.
Kendimizi ve diğerlerini yargılamak;
Kendimizi reddedip kabul etmediğimizde, diğerlerinin hatalarını ve zayıflıklarını da kabullenemeyiz. Kendimize olan güvenimiz ne kadar az ise başkalarında da o kadar çok kusur ararız. Bu davranışımız kendi kusurlarımızı örtmenin bir yoludur. Onları tenkit ederek kendimizi haklı çıkarmaya ve kendimizi güvende hissetmeye çalışırız. Fakat bu çözüm kısa vadelidir. Yaşadığımız sistemin içinde başarıya ulaşmak için diğerleriyle kendimizi karşılaştırmayı öğrendik. Bu kısır döngünün içindeyken emuz kontrolü eline alır.
Diğerlerini yargılama davranışları kırıcı ve yıkıcı özellikler taşır. Böyle kişilerin bulunduğu ortamlarda kimse bulunmak istemez. Hem kendimizi hem de başkalarını yargılamak ve cesaretlerini kırmak insanın ruhunu en derin şekilde etkileyen davranış şekilleridir.
Yargılamak ve eleştirmek bizim beklentilerimizle direk ilişkilidir. Yargı ve eleştiri aynı zamanda mükemmellik arayışının bir ifadesidir. Sadece bizim isteklerimize uymadığı için eleştirmeye ve yargılamaya hakkımız olduğunu düşünürüz. Hiç kimsenin bizim için kusursuz olmayacağını kabullendiğimizde yargılamaya ve eleştirmeye ihtiyacımız kalmaz. Nefes Çalışmalarıyla ve nefes çalışmaları öncesinde yapılan koçluk çalışmalarının da desteğiyle, kişi neyi neden yargıladığını fark ederek bu olumsuz düşüncelerinden özgürleşmeye başlar. Nefes seansı sırasında fiziksel ve zihinsel olarak rahatlayıp gevşeyen bir kişi stress blokajları serbest kaldığı için kendini yargılama ile ilgili düşüncelerinden uzaklaşır.
Solunum sistemimizin en önemli parçası olan diyafram kaslarını yeterli veya hiç kullanmayarak negatif duygu ve düşünceleri bedenimizde sıkışmış birer enerji formu olarak muhafaza ederiz. Biz bu enerjileri bedenimizden bilinçli olarak uzaklaştırmadıkça o enerjiler hiç bir yere gitmez ve orada kalırlar. Nefes alırken diyafram kaslarımızın da çalışmaya başlamasıyla birlikte birikmiş haldeki stres blokajları her nefes alış-verişimizle birlikte yavaş yavaş çözülmeye başlar.
Doğal nefes çalışmaları herhangi bir teşhis veya tedavi maksadı taşımamaktadır. Diğer tedavi yöntemlerini destekleyici niteliktedir.