Çocuk ve Oyun

Çocuk ve Oyun
Çocuk ve Oyun

Çocuğun gelişiminde yemek, uyku, sevgi kadar oyunun ve oyuncaklarında yeri çok önemlidir. Bizler için eğlenme olarak nitelendirilse de; çocuk için oyun bir gelişim kaynağıdır. Oyun çocuğun zihinsel, sosyal, dilsel gelişimine katkısı kadar zeka, öğrenme ve sosyalleşmenin temelinin ilk atıldığı alandır.

Çocuk gerçek dünyaya ilk adımını oyunla atmaya başlar. Bu yüzden; oyun en etkili şekilde öğrenme biçimidir. Oyuna gereksiz ve önemsiz olarak bakılması, sadece eğlence aracı olarak görülmesi, çocuğun gelişimi için çok önemli olan oyunun uzun süre göz ardı edilmesine neden olmuştur. Montaigne göre oyun; “çocukların en gerçek uğraşları” olarak tanımlamıştır.

Oyun, çocukların iletişim aracıdır. Günlük hayatta yaşadığı kaygıları, korkuları oyunla birlikte ortaya çıkartır. Oyunda engellenen, istediği oyunu oynayamayan, anne ve babayla oyun oynayamayan yani enerjisini dışarı atamayan çocuklar daha sinirli ve saldırgan bir yapıda olurlar.

Oyunun Evreleri

Çocukların oyunla ilgili davranışları yaşına ve gelişim düzeyine göre değişiklik göstermektedir.

  1. Tek Başına Oyun

Bu evre sıfır-iki yaşlar arasında olur. Bu dönemde  çocuğun kas, bilişsel ve dil gelişimi henüz yeterli olgunlukta olmadığı için tek başına oyunları tercih ederler. Daha çok ses çıkaran, renkli ve yumuşak oyuncakları tercih ederler.

2. Paralel Oyun

Bu evre iki-dört yaşlar arasında olur. Kas ve dil gelişimi ileri düzeyde oldukları için tek başına oynamak yerine diğer çocuklarla oynamayı tercih ederler. Aralarında çok iyi iletişim olmasa bile sosyalleşme ve işbirliğine dayalı oyunlarla yavaş yavaş oynamaya başlarlar.

3. Kurallı Oyun

Bu evre altı yaşından sonra olur. Artık çocuk soyut dönemde olduğu için oyunda ki kuralın oyuncular arasındaki anlaşmazlığı en aza indirmek için olduğunu anlarlar. Altı-on iki yaş arasında ki çocuklar da kuralların farkındadır fakat kuralın başkası tarafında konulduğunu ve kurala uymayanın cezalandırılacağını düşünürler.

Oyunun Çocuğun Gelişimine Etkisi

Çocuklar oyunla toplumsal kuralları ve onlara uymayı öğrenirler. Yeni arkadaşlar edinip, arkadaşlarıyla iş birliği yapma ve kolektif çalışmanın olumlu yollarını oyunlarda yaşayarak kazanırlar. Duygu ve düşüncelerini ifade edebilme imkanı sağlar.

  • Oyunda başardıkları ile öz güveni gelişir.
  • Sağlıklı iletişim kurma becerisi kazanır.
  • Karar verebilme yetisi kazanır.
  • Sosyalleşebilmeyi öğrenir.
  • Problem çözebilme becerisi gelişir.
  • Dikkatini bir noktaya toplayabilme ve sürdürebilme becerisi kazanır.
  • Dış dünyada yaşadığı problemleri oyunla birlikte dışarı aktarmasına ve rahatlamasına yardımcı olur.
  • İnce ve kaba motor gelişimine katkı sağlar.
  • Renkleri, şekilleri daha kolay bir şekilde öğrenmesine katkı sağlar.
  • Hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştirir.

    Anne ve Babaya Düşen Görevler

  • Çocuğunuzla her gün mutlaka oyun oynayın.
  • Evinizde bir oyun yeri hazırlayın, oyuncaklarına rahatça ulaşabileceği şekilde düzenleyin.
  • Çocuğunuzun boyuna uygun oyuncak sepetleri, masa ve sandalye olsun.
  • Arabalar, evcilik seti, tamir seti, bebekler, askerler mutlaka oyun köşesinde bulunsun.
  • Oyunu çocuğunuz kursun, siz onun oyuna dahil olun.
  • Çocuğunuzla aynı boyda olmaya ve oyun oynarken göz teması kurmaya dikkat edin.
  • Evdeki televizyonu, bilgisayarı, telefonlarınızı kapatın, ev işleriniz varsa erteleyin. Tamamen çocuğunuzla özel oyun saatinize odaklanın.
  • Çocuklar oyun oynamaktan asla bıkmazlar o yüzden oyun bitme saatini somut olarak çocuğunuza gösterin.
  • Oyuncak seçiminde çocuğunuz gelişim dönemine ait oyuncaklar seçebilirsiniz. Çünkü çok basit oyuncaklar sıkılmasına, karmaşık oyuncaklar ise kendine güvenini yitirmesine sebep olabilir.
  • Yeterli miktarda oyuncak almaya dikkat edin. Çok sayıda oyuncak yerine çocuğu uzun süre mutlu edebilecek oyuncaklar alınmalıdır.
  • Alışverişe çıkmadan önce hangi oyuncaktan alınacağına karar verilmelidir.

Sonuç olarak; oyunlar çocukların en önemli işidir. Elinden oyunu alınmış çocuk, gelişimi yarım kalmış çocuktur. Özellikle anne ve babayla oyun oynayan çocuk için daha büyük mutluluk yoktur. Sizce de çocuğunuz bu mutluluğa değmez mi?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here