Çocuklarınızı zararlı ultraviyole ışınlarından korumak için; ona açık renk giysiler giydirmeye özen gösterin. Hassas bir tene sahip miniklere, güneşten koruyan yüksek koruma faktörlü kremler sürün. Korunmayan bir cilt, 15 dakikada bile zarar görebilir. Güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından yüzde 80’ini 18 yaşına kadar aldığımıza dikkat çeken uzmanlar; çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılarken, onları güneşin zararlı etkilerinden korumak için alınabilecek basit önlemler hakkında bilgi verdi. Bahçelievler Medicana Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Özlem Özsoy Yolcu, çocukları güneşten koruma yöntemleriyle ilgili merak edilen soruları yanıtladı:
İçindekiler
Bebekleri UV ışınlarına karşı korumanın yolları neler?
Bebekler UV’nin en güçlü olduğu 11.00 ile 15.00 saatleri arasında güneşte kalmamalı, vücudunu açık renk giysilerle korumalı, kulaklarını ve boynunu örten şapkalar kullanılmalı. Ayrıca koruyucu kremler kullanmayı da ihmal etmeyin.
Bu ışınlardan bebeğimi neden korumalıyım?
İnsan derisi bir bariyer görevi görür. Cilt bu bariyerlerin önemli bir parçasıdır. Bebek cildinin bariyer fonksiyonu tam olarak gelişmediği için cilt daha hassastır. Bariyer fonksiyonu sayesinde su kaybı önlenir. Vücuda zarar verebilecek kimyasal maddelerin bedene girişi engellenir. Cildin değişik bölgelerinde geçirgenlik farklıdır. Örneğin; göz kapaklarının geçirgenliği, diğer vücut bölgelerine göre daha fazladır. Cildin pH değeri 5.5 ile 6.5 arasındadır. Bebek cildindeki pH değerinin bozulması ile savunma mekanizması bozulur ve enfeksiyon için zemin oluşur. Diğer taraftan güneş ışınları, bağışıklık sistemini zayıflatmakta ve bunun sonucunda enfeksiyonlara karşı direncini azaltmaktadır.
Çocuğumu güneş lekelerinden nasıl korurum?
Güneş ışınları; pigment hücrelerini de etkilediğinden uzun süre güneş ışığına maruz kalmış çocuklarda, istenmeyen çiller veya lekeler oluşması kaçınılmazdır. Çocukluk ve gençlikteki ciddi güneş yanıklarının; ileriki yıllarda en ciddi cilt kanseri türlerinden biri olan ‘malign melanom’a yakalanma şansını artırdığına inanılıyor. Korunmamış bir cilt, UV ışınlarından 15 dakika gibi kısa bir süre bile zarar görebilir. Ancak etkilerin görülmesi 12 saati bulabilir. Bebekler ve çocuklar için güneş ışını bilinçli kullanıldığında faydalıdır. Ancak uzun süre veya uygun olmayan saatlerde güneşte kalındığında istenmeyen zararlı etkiler oluşabilir. Çünkü tam gelişmemiş bebek ve çocuk cildi, güneş ışınlarına karşı son derece hassastır. Güneş ışınlarından korunma sadece güneş altında değil, gölgelerde de gereklidir. Çünkü UV ışınları çeşitli yüzeylerden (örneğin beton, kum, kar gibi) yansıyarak da etkilerini gösterebilir.
Cilt kanserleri nasıl oluşur?
Uzun ve yinelenen güneşte kalmaların yıllar içinde doğurabileceği en önemli sonuç; deri kanserleridir. Deri kanseri vücudun hiç güneş almayan bölgelerinde de görülmekle birlikte, çoğunlukla açık kısımlarda görülmesi, güneşin rolünü gösteren bir bulgudur. Deri kanserlerinin büyük bir kısmının seyri, nispeten iyi olmakla birlikte pigment üreten hücrelerden kaynaklanan melonom, bilinen en kötü kanser türlerinden biridir. Büyüyen ya da yeni ortaya çıkan ben veya lekeler için de doktora danışılmalıdır.
Cilt kanserinin erken teşhisi mümkün mü?
Cilt kanserlerinin bazıları yara şeklinde belirir. Güneşin direkt etkilediği burun, alın, kulak kepçesi, dudak çevresi, bacaklar, kollar ve eller; cilt kanserinin çok kolay oluşabileceği bölgelerdir. Bir-iki ay boyunca iyileşmeyen yaralar, üzerlerindeki kabartılar, kabuklanmalar ve kolay kanamalar ilk belirtiler olabilir. Bu durumu ciddiye alıp ihmal etmemek gerekir. Kısa sürede büyüyen yaralar veya benlerdeki renk değişikliği de ilk olarak ‘malignant melonoma’yı akla getirmeli. Kısa sürede büyüyen benler de oldukça risklidir. Başlangıç aşamasında yakalanan kanser lezyonları, ilk dönemde alınırsa tedavideki başarı oranı da çok daha fazla olur.
Hangi güneş koruyucusunu neden tercih etmeliyim?
Güneş koruyucuları; ultraviyole ışınlarından korunmada, sıkı dokunmuş kıyafetler ve geniş kenarlı şapkalardan sonra önemli rol oynar. Ancak güneşten koruyucu ürün kullanıyor olmak, güneş altında daha uzun süre kalınabileceği anlamına gelmemeli. Sadece ultraviyole hasarını azaltan güneş koruyucu ürünleri, hasar riskini yok etmez. Su yüzeyi, kum, kar ve beton, güneş ışınlarını yansıttığı için bu alanların yakınında bulunanlar güneşin zararlı etkilerine daha fazla maruz kalır. Dolayısıyla doğrudan güneş altında değil, sadece gölgede bulunulan zamanlarda da güneşten koruyucu ürünler kullanılması büyük önem taşır. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için; en az 30 koruma faktörlü ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor. Güneş koruyucu ürünlerin UVB ışınlarının yanı sıra UVA’ya karşı da koruyucu özelliği bulunmasına dikkat edilmeli.
Koruyucuyu sürerek yenileme aralığı ne olmalı?
Güneş altında geçen tüm zamanlarda güneşten koruyucu kremler kullanılmalı.
Yüzme ve terlemeye yol açacak spor aktiviteleri öncesinde suya dayanıklı bir güneşten koruyucu tercih edilmeli.
Kimyasal faktörlerin etkisini gösterebilmesi için koruyucu güneşe çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli. Bu işlem, ekstra korunma sağlanabilmesi için dışarıya çıkarken bir kez daha yenilenmeli.
Koruyucu ürün her iki saatte bir mutlaka tekrar sürülmeli. Terleme ya da yüzme sonrasında bu süre dikkate alınmadan koruyucu yenilenmeli.
Acaba yeterli sürüyor muyum?
Öncelikle yeterli bir koruma sağlayabilmesi için güneş koruyucunun boyun ve tek kol için her bir alana yarım tatlı kaşığı; gövde, ön yüz, arka yüz ve tek bacak birer tatlı kaşığı ölçeğinde kullanılması daha sağlıklı olacaktır.
Dağda güneşlenmek ile deniz kıyısında güneşlenmek arasında fark olur mu?
Ülkemiz için UV ışınlarının yeryüzüne yüzde 60’nın geldiği saat aralığı 11-15 arasıdır. UV ışınları ekvator bölgesinde maksimum kutuplara gidildikçe minimum seviyededir. Bulutlar UV’nin yaklaşık yüzde 50’sini engelleyebilir. UV’nin etkileri her 300 metrede yüksekliğe çıkıldıkça artar. Özellikle dağlık bölgelerde daha yüksek UV enerjisi vardır. Kar yüzde 50-95, su yüzde5, çimen yüzde 3, kum yüzde 5 UVA yansıtır. UVB ışını yaz aylarında ve yüksek bölgelerde daha yoğundur. Uzun yıllar boyunca deri yaşlanması ve kansere yol açan UVB ışını olduğu düşünülürdü ancak son araştırmalar hem UVA’nın hem de UVB’nin sorumlu olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle dağda güneşlenmek deniz kıyısında güneşlenmeye göre daha zararlıdır. Hem mesafe daha yakın olduğu için hem de direkt UV geldiği için UV dozu daha fazladır.