Baba Olmak

Baba Olmak
Baba Olmak

Eşime ithafen;

Şimdiye kadar hep anneleri ve kadınları yazdık. Çocuk ve Kariyer, Çocuklar ile Yaz Tatili, Dünya Kadınlar Günü, v.b. Tamam, biz anneler çok önemliyiz. Bebek ve çocuk söz konusu olunca sorumluluğun ve dolayısıyla hassasiyetin çok büyük bir kısmı anneler ve kadınların üzerinde. Annenin beslenmesi, sağlığı, psikolojisi, diyeti, yogası, iş hayatı, v.b. Liste uzayıp gidiyor.

Peki ya babalar?

Hamilelikle başlayan bu geri dönülemez süreçte babaların hisleri neler? Korkuları, umutları, endişeleri, hayalleri, ihtiyaçları neler? Eşim, ilk çocuğumun odasını hazırlarken bana, “Bir süre sonra bu odaya küçücük bir varlık gelecek ve hayatımız hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak. “ dediği zaman neler düşünüyor, hissediyordu ?

Babalar sadece, eşini ve çocuğunu doktora, okula, v.s götüren, çanta taşıyan, bebek arabasını bagaja yerleştiren figüranlar mı, yoksa gelişen ve değişen dünyamızda, bebek ve çocuğun bakımında ve gelişiminde aktif rol oynayan ebeveynler mi ? Babalar evin geçimini bir şekilde sağlayan sessiz kahramanlar mı, yoksa artan maddi sorumlulukları karşısında endişelere gark olan ebeveynler mi?   Kendi kariyer ve başarı hedeflerini mi, yoksa çocukların geleceğini mi önceliğe alıyorlar? Gelişmek ve büyümek adına risk mi alıyorlar mı, yoksa çocukların, bakım, yiyecek, okul, servis, gezme-eğlenme, spor, müzik gibi sosyal ve kültürel faaliyetlerinin giderek artan masrafları karşısında iş garantisini mi tercih ediyorlar? İş garantisini tercih etse dahi, “işi garanti olamayan” babalar yok mu? Veya garanti işinde stres ve yorgunlukla geçen günün ardından koşa koşa çocuğunun okul veya kurs çıkışına yetişen… Okuldan aldığı çocuğunun geleceği konusunda umutlar, hayaller besleyen…

Gelişen ve değişen ve çok çeşitlenen dünya,  artık ebeveyn olarak “Babalar’a” da çok daha aktif bir rol biçiyor. Kadının (annelerin) aktif çalışma hayatına girmesine karşılık olarak, babaların da çocukların yetiştirilmesindeki rolü ve sorumlulukları artıyor. Baba ile birlikte geçirilen zamanlar, çocuğun psikolojisine veya akademik başarısına farklı bir etki yapıyor. Veya, çalışan annenin bebeğin ihtiyaçları doğrultusunda iş hayatına ara vermesi, evin genişleyen maddi yükünü tek başına babaların omuzlamasına neden olabiliyor. Ya da, her şey çok güzel giderken, umulmadık bir iş kaybı ile tüm hesaplar altüst olabiliyor. Gelişen olumsuz durumları eşine ve ailesine hissettirmek istemeyen babaların verdiği gizli mücadeleler…

Aileye gelen bebek, büyüyen çocukla birlikte babaların da hayatının akışı önemli ölçüde değişiyor. Tüm güçlü yapılarının arkasında onların da duygusal ve düşünsel iniş-çıkışları, kaygıları, umutları ve hedefleri var. Biz kadınlar (anneler) çoğunlukla duygu ve düşüncelerimizi rahatlıkla açığa vurabiliyoruz ama çoğu erkek bunu yap(a)mıyor ve tüm duyguları içinde yaşamayı tercih edebiliyor. Dile getirilmeyen duyguları fark etmek zordur. Yine de bu duyguların var olmadığı anlamına gelmiyor…

Sevgi ve saygılarımla,

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here