Baba Ben Buradayım
Hiç kuşkusuz herkesin hayatının her döneminde “baba figürü” çok anlamlı bir noktaya denk gelir. Çünkü her çocuk için “Baba” güvenle eş değerdedir. Özellikle kız çocukları için babaları birer kahramandır. Cinsiyet ayırt etmeksizin her çocuğun üzerinde babanın sosyal, fiziksel ve duygusal etkileri vardır. Sağlıklı bir cinsel kimlik oluşturabilmek, etkili iletişim kurabilmek, kendini doğru ve etkili ifade edebilmek, içgüdülerini kontrol edebilmek ve sosyal adaptasyonda başarıyı yakalayabilmek, kısacası bireyselleşebilmek çocuğun baba ile olan ilişkisiyle doğru orantılıdır.
Baba ile ilişkilerinde sorunlar yaşayan, baba’nın yokluğu ya da kaybında, çocuklar ya çekingen ya da saldırgan davranışlar gösterirler. Çekingen bir çocuk sosyal açıdan gelişemez, içine kapanıktır. Bu yönde gelişemediği için ilişkilerinde ürkek ve mesafelidir çünkü çoğu zaman korkuları ve güven eksikliği vardır. Aile içinde belli bir otorite kurulamamışsa da saldırganlık ve davranış problemleri görülür. Otoritenin olmadığı ortamlarda çocuklar davranışlarını kontrol altında tutamaz. Yaşamlarındaki bu boşluk ve ne yapacağını bilememe hissi ile çocuklar daha çok yalan’a yönelebilir, dikkatleri dağılır ve çoğu zaman akademik açıdan başarısızda olabilirler. Özellikle annenin de olumsuz tutumları varsa, bu davranışlarda artış görülür.
Baba’nın Ne Yapması Gerekir?
1. Sağlıklı bir baba-çocuk ilişkisi için baba’nın çocuğu saygıyla dinlemesi, anlamaya çalışması ve onunla ilgilenmesi gerekir.
2. Çocuğun ruhsal açıdan büyümesine müsaade etmelidir. İleriki yıllarda problem yaşamamaları için gerektiğinde sorumluluk vermelidir. Bir işin sorumluluğunu aldıklarında da çocuğu takdir etmelidir.
3. Sorumluluk verirken olası sonuçlarını anlatmalı, bunları yerine getirdiği takdirde de isteklerine izin vermelidir.
4. Çocuğun sorumluluklarını tek başına üstlenmemeli, anneyle paylaşmalıdır.
5. Korkuya dayalı bir ilişki kurmamalıdır. Aksi takdirde çocuk yalan söyleme davranışına daha çok sığınacaktır. Çocuk hata yaptığında, yaptığının yanlış olduğunu bildiği için çekinmelidir.
6. Kurallarından feragat etmemelidir. Özellikle küçük yaş çocuklarının sınırlarını bilmemeleri açısından yönlendirilmeye ve tutarlı kurallara ihtiyaçları vardır.
7. Çocukla (özellikle erkek çocuklarıyla) nitelikli zaman geçirmelidir. Kız çocuklarla ayrı, erkek çocuklarıyla ayrı zaman geçirmelidir.
8. Fiziksel ve duygusal şiddetten kaçınmalıdır. (dayak, küfür, hakaret vs.)
9. Çocuğun her istediğini yapmamalıdır. Her istediği yapılan çocuk doyumsuzlaşır ve zamanla hiçbir şeyden memnun olmamaya başlar.
10. Çocukla arkadaş olmamalıdır. Çocuğa arkadaşça bir tavır sergileyebilir ama çocuk, cinsiyet, yaş ayırt etmeksizin bir babaya ihtiyaç duyar.
11. Çocuklarını kıyaslamamalıdır. Çocuğun gelişimine katkıda bulunmak için, onlardaki farklı yönlerinin farkında olup, geliştirmeleri için destek vermelidir.
12. Çocukla inatlaşmamalıdır. Özellikle 2 yaş döneminde öfke çocukların kontrol edebileceği düzeyde değildir. Daha sonraki yıllarda, inatlaşmalarda çocuk kendini ispat etmek için yanlış davranışlar içerisine girebilir. (evden kaçma, okula gitmeme, madde kullanımı vs.)
Yalnız Anneler Ne Yapabilir?
1. Anneler, babanın yokluğunda babanın neden evde olmadığını net ve çocuğun anlayabileceği bir dille açıklamalıdır.
2. Eğer baba hayatta değilse, çocuğun baba ile ilgili soruları cevapsız bırakılmamalıdır.
3. Eşler boşanmışsa ve yine çocuğun soruları varsa mutlaka cevaplanmalıdır. Baba ile ilgili olumsuz düşünceler çocuklara asla yansıtılmamalı, baba’nın olumlu yönleri aktarılmalıdır.
4. Çocuk hiçbir zaman anne-baba arasında aracı olmamalıdır.
5. Evde mutlaka disiplinli bir ortam sağlanmalıdır.
6. Çocuğun cinsiyeti gözetilmeksizin mutlaka evde yaşına uygun sorumluluklar verilmelidir.
7. Çocukları önce dinlemek ve anlamak gerekir.
8. Çocukların cinsel kimliklerinin oluştuğu dönemde soruları varsa doğru, açık ve net cevaplanmalıdır.
9. Babanın yokluğunda, özellikle erkek çocuklarının olumlu yönden özdeşim kurabileceği dayı, amca vs. gibi aile içinden bir büyüğüyle vakit geçirmesi sağlanmalıdır.
10. Çocuk mümkün olduğunca özgüven geliştirici aktivitelere yönlendirilmelidir.