Önsöz: Bu yazı tek başına tıbbi bir öneri değildir, kişisel tecrübeler ve bazı çalışmaların verilerine dayanılarak yazılmıştır. Doktor muayenesi ve gereğinde tetkikler olmadan bu tür kararlar verilemez. Sadece bu yazıyı okuyarak yapılan uygulamalar sonucu herhangi bir olumsuzluk ortaya çıkarsa doktoramcam.com ve makalenin yazarı herhangi bir sorumluluk kabul etmez.
İçindekiler
Ateş Düşürücüler Keşfedilmeseydi… Ne olurdu?
Sevgili anne-babalar, kuvvetle muhtemel, hiçbirşey olmazdı, belki de bugün insan sağlığı şu ankinden daha iyi olabilirdi.
Korkunç Bir Tuzağın İçinde Olabiliriz
Geçen hafta yine influenza benzeri bir enfeksiyon geçirdim Cumartesi akşamı dökülüyordum. Üşüme titreme bel sırt ağrısı baş ağrısı. Yine inat ettim hiç ateş düşürücü, ağrı kesici almadım. 24 Saat sonunda öksürük dışında hiçbir belirtim kalmadı. 4. gün öksürüğüm de %50 azalmış durumda. Bu benim 2. tecrübem, sonuç hep aynı, adeta mucize. Hep şikayet ederiz ya bu gripler de çok uzuyor, öksürükler haftalarca geçmiyor. Neden acaba? Pişmiş aşa soğuk su katıyoruz da ondan, adeta mikropları öldürme çorbasına dönmüş fokur fokur kaynayan kanımızı soğutuyoruz, dünyanın en güçlü ve doğal antimikrobiyali olan ateşi-kırıklığı baskılıyoruz da ondan, neden çünkü 100 yıl önce ilaç reklamları ile beynimiz yıkanmaya başlanmış, 1900’lerin başlarında afiş reklamlar, 1950’den sonra TV reklamlarını, google’dan bulabilirsiniz. Ben sizler için birkaç örnek derledim.
Influenza ve benzeri ateşli viral enfeksiyonlarda ateşi düşürülenler ile düşürülmeyenlerin iyileşme süreleri, ikincil bakteriyel enfeksiyon komplikasyon sıklıkları ile ilgili çalışmalar yapılmasına ciddi ihtiyaç vardır. Ancak şu kanıtlanmıştır, ateşi ve kırıklığı geçen kendini iyileşti zanneden insanlar, bir an önce okullarına ve işlerine dönerek 10 kat daha fazla insana grip bulaşmasına ve dolayısıyla risk faktörü olan kişilerde ölüm sayısının artmasına sebep olurlar. Live Science Web Sitesi bu gerçeği şu başlıkla yayınlamış.
“Ateşi Düşürmek Toplumda Gripten Ölenlerin Sayısını Arttırır”
https://www.livescience.com/42763-reducing-fever-kills-others.html
Bu konuda benzer literatür çalışmaları da mevcuttur.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2951171/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3906934/
Farelere deneysel olarak enfeksiyon bulaştırılarak yapılan çalışmalarda, ateşli kalan farelerde ölüm komplikasyonunun çok daha seyrek olduğu görülmüştür. Sepsis gibi ağır enfeksiyonu olan insanlarla, yoğun bakımda yapılan bir çalışmada ateşin faydası gösterilmiş ve ağır hastalarda ateş düşürmenin artık tartışmalı olduğu kanaatine varılmıştır.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/pmc270667/
Ateşli Havale Korkusu
Ateşli havale zannettiğimiz şey, henüz sinir sistemi tam gelişmemiş olan çocuk yaş grubunda, üşüme titremenin, halsizliğin biraz aşırı bir hali olamaz mı acaba? Hem de hiçbir sakatlık ve zeka özürü bırakmadığı halde neden bu kadar korkuyoruz ateşten?
Bir dönem İstanbul’da Japonların yoğun olarak yaşadığı Etiler bölgesinde çocuk doktoru olarak çalıştım, inanın 39-40 derece ateşle, ilaç vermeden 3-4 gün bekliyorlardı, ateşe olan yaklaşımımız biraz da toplumsal algımızla alakalı. Bu insanlar saf veya cahiller mi sizce, ben hiç öyle olmadığından eminim. Ateşi düşürmenin ateşli havaleyi önlemediği bilinmektedir ve 39, hatta 40 dereceyi geçmediği sürece herhangi bir hücre hasarı olmadığı, ateşin faydalı olduğu bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Hele de dönüşümlü olarak çift ateş düşürücü vermek nerdeyse gereksizdir.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4145646/
Çocuğunuza bunu yapın demiyorum, çünkü ateş çıkınca çocuğu örtmenin faydalı oluğuna dair bir çalışma henüz yok, belki bir gün olur. Ama size samimi olarak şunu sormak istiyorum, kendiniz ateşiniz olup, zangır zangır üşüyüp titrediğinizde, duşun altına girebiliyor musunuz? Yoksa çift battaniye altına girmeyi mi tercih ediyorsunuz? Hani anneannelerimizin yaptığı gibi. Bence onlara kızmayın, yavaş yavaş herşey eskiye dönüyor, yıllarca çocuğa 4-5 aylık yemek tattırmayın dedik, alerji riski artar dedik, şimdi kongrelerde alerji hocalarımız 4-5 aydan itibaren nokta şeklinde çok az miktarda yumurta ve süt ürünleriyle erken tanışmanın alerjiyi önlediğini söylemeye başladılar, 1960’larda mamalar göklere çıkarılırken, artık tekrar anne sütüne dönüldüğü gibi. Çünkü yeni çalışmalar bu bilgileri destekliyor.
Ateşli çocuğun tedavisi ile ilgili farklı görüşler
Ateşli çocuğun tedavisiyle ilgili çok farklı görüşlerin, eğitim aldığımız kitaplara girmesini, bu fikirleri destekleyen daha çok çalışmanın çocuk yaş grubunda da yapılmasını, kongrelerde konuşulmasını, halka anlatılmasını, sağlık bakanlığının önemli politikalarından birisi haline gelmesini ve ateş konusundaki toplumsal algımızın Japon toplumunun seviyesine gelmesini bir pediatrist olarak öyle çok istiyorum ki. Çünkü ateş düşürücü kullanımını azaltmak için kişisel çaba göstersem de, şu anki rutin bilgilerle hastalarıma hala ateş düşürücü kullanmak zorundayım, çünkü birine birşey olacak olsa beni koruyacak bir kanun yok. Oysa kimse düşünmez ki “eğer bir çocuk ölür veya sakat kalırsa, bu durum çocuğun hastalığı nedeniyledir , ateş nedeniyle değil”
Belirtiler iyileşmek içindir, ne kadar çok baskılarsanız hastalık o kadar çok uzar, yeni şikayetler çıkar, o kadar çok komplikasyon, o kadar çok korku, o kadar çok antibiyotik….
…..ne kadar çok antibiyotik kullanırsa o kadar çok savaş, o kadar çok enflamasyon……o kadar çok geniz eti, o kadar çok astım, ne kadar çok geniz eti o kadar tekrarlayan enfeksiyon, o kadar çok ameliyat, ne kadar çok astım o kadar çok alerji ilacı v.s……v.s
Öksürük Korkusu
Beni en çok üzen ve yoran şikayet “öksürüğü geçmedi”, çocuğun 2. , hatta 3. muayenesi normal, zatürre değil, ateşi düşmüş, kendini daha iyi hissediyor. Bırakın öksürük geçmezse geçmesin, öksürmesi ve toksinleri atması gerekiyor ki, öksürüyor, biraz sabrederseniz tamamen geçecek.
Böyle hastalarıma soruyorum, peki azaldı mı?
Çoğu hastamın cevabı: Evet azaldı
% kaç azalmıştır sizce?
Valla %50 azaldı.
Daha neyi bekliyorsunuz, geçmiş işte, tamamen geçmesi için bazen 3-4 haftaya ihtiyacımız var. Böyle durumlarda mutlaka doktorunuza kontrole gidin, muayene normalse, lütfen öksürüğü çabuk geçirmek için antibiyotik talep etmeyin, sadece bu nedenle yazılıyorsa da sorgulayın
21. yy’da medikal tedavideki gelişmelerin kısa bir özetine gelirsek…
1890’larda ateş düşürücüler keşfedilir, ateş düşer, kırıklık ve halsizlik biter, insanlar hızla ayağa kalkar, iyileşir….??? Ancak doğal olarak daha uzun süren, daha ağır enfeksiyonlarla başa çıkmaya çalışırlar…
1928’lerde ilk antibiyotik penisilin keşfedilir. Artık enfeksiyonlara son????
Ama ne yazık ki öyle olmaz, antibiyotikleri yoğun kullandıkça işe yaramamaya başlar, sonra yıllar içinde her geçen gün biraz daha güçlüsü, biraz daha güçlüsü. Tüm vücuttaki faydalı bakteri florasının canına okudukça, binbir çeşit hastalık…..binbir çeşit yeni ilaç seçenekleri. Tabii ki tek sebep antibiyotikler demiyorum, ancak bugün faydalı bakteri florasının her konuda önemi bu kadar ayyuka çıkmışken, en büyük sebeplerden biri olduğu kesin. Her ilaç başka bir yan etki, başka bir komplikasyon…
Gelin günümüzde sıklığı giderek artan hastalıkların listesine bir göz atalım.
- Otoimmun hastalıklar
- Alerjik hastalıklar
- Kanser
- Kronik bağırsak hastalıkları
- Otizm
- Şizofreni
- Dikkat eksikliği
- Hiperaktivite
Son Öneriler
- 6ay-5 yaş arası çocuğunuzun ateşi 38,5 üzerine çıkmadan, hele de kendini çok kötü hissetmiyorsa, ateş düşürücü vermeyin. Unutmayın ateş düşürücü vermek ve ateşi düşürmek havaleyi önlemiyor, acil servislere soğuk havale zannedilerek gelen, aslında o gün ve ertesi gün ateşi olan bir sürü gizli ateşli havale var. Diyelim havale geçirdi, bu çocuk sakat kalmayacak, zekasına hiçbirşey olmayacak. Ateşi varken bir çocuk ölüyor veya sakat kalıyorsa, bu çocuk hastalığı nedeniyle bu sorunu yaşamıştır, ya menenjittir, ya da ağır sepsis olduğu için, ateşi düşürülmediği için değil. Bu arada neyse ki aşılar sayesinde menenjit neredeyse tarihe karışmak üzere.
- 5-10 yaş arası bence 39’u geçmeden ateş düşürücü vermeyin.
- 10 yaşın üzerindeyse 40’a kadar bile beklenebilir, 40 dereceye kadar herhangi bir hücre hasarı olmadığını unutmayın.
- Sizi anlıyorum yine de korkuyorsunuz, bari 38,5 üzerine vermeyin, hedefimiz ateşi 37’nin altına indirmek değil ki.
- Mümkün olduğunca antibiyotikten uzak durun, hele de 2 yaşa kadar mecbur kalmadıkça; mecburiyetin de göreceli bir kavram olduğunu unutmayın.
- Hadi çocuğunuza cesaret edemediniz, bari kendinizde deneyin, tek yapacağınız ateş sizi paçavra da etse, ateş düşürücü-ağrı kesici almamak, bitki çayları, C vitamini, meyve-sebze, bol sıvı. İnanın çok daha kolay iyileşeceksiniz. Yıllardır tersini yapıyorsanız, tabii ki bir seferde tüm ilaçlardan kurtulamayabilirsiniz, ancak sabırla denerseniz her geçen yıl biraz daha iyileşeceğiniz garanti.
Geçen sene 6 ay boyunca geçmeyen öksürüğümün nasıl geçtiğini de başka bir yazıda anlatırım.
Sağlıcakla kalın
Uzm. Dr. Anıl Yeşildal
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Çok güzel ve faydalı bir yazı , kaleminize sağlık Hocam
Beğenmenize çok sevindim, tüm ailenizin bu bilgilerden faydalanması dileğiyle. Daha sağlıklı günler diliyorum.
Sayın Doktorumuz, ateşle ilgili yazınızı okuyunca ben de nacizane fikrimi paylasmak istedim. Yapılan son bilimsel araştırmalarda gribal enfeksiyon geçiren hastaların ateş düşürücü kullanmadan yapılan takiplerinde, hastalık süresinin 3.4 gün daha kısa sürdüğü gösterilmiş. Ateş , vücudun bir savunma mekanızmasıdır. Ateşli vucutta lökositlerin migrasyon ve fagositozu kolaylaşmakta… Mikroplarla savaş için vücut kendini optimal seviyede hazırlarken biz ateş düşürücü ile dışardan müdahele ederek bunu bazen zorlaştırıyoruz diye düşünüyorum. ben de eğer çocuk çok toksik değilse ve 39 dereceye gelmesiyse, beklenebilir diye düşünmekteyim. Febril konvulsiyon yüksek ateşten dolayı değil, ateşin aniden , birdenbire yükselmesi ile olmakta ve genetik bir yükü de bulunmakta.. Belki de yakın gelecekte , bizler de ” ateşten bu kadar korkmaya gerek yok, o vücudun bir savunma mekanızmasıdır, mümkün mertebede müdahele etmeyin ” sözünü daha yüksek sesle dillendireceğiz.. Okumaya değer bir yazı kaleme alınmış , elinize sağlık..
Acaba sizin gibi düşünen kaç Dr var ? Keşke diyorum sizin gibi Dr lar bulaşıcı hastalık misali bir anda çoğalsa? bebeğim ateşli şu an. Eşim ateş düşürücü vermek istiyor. Neyseki size rastladım, makalenizi okudum eşime, bi kırılma oldu kendisinde. Teşekkür ediyorum doktoruuum ❤iyi ki varsınız ve hep olun. Sevgiyle kalın. Kolaylıklar , başarılar diliyorum?
Merhaba,ben ateş düşürücü ile ilgili yazınıza katılmıyorum,özellikle çocuklar için tehlikeli olduğu halde,iyileşme süresi kısalacak diye kalıcı hasar alma riskini göz ardı edip ateşi 39 veya 40’a kadar ateş düşürücü vermeyin.Hadi iciniz rahatlasın 37,50 a kadar verdirmeyin dediginiz icin.Ates birden 2,3,4 derece artarsa 41,42,43 ateşle havale geciren çocukların bir kısmi sakat kalirken hem zihinsel hem fiziki,kimisi de hasarsiz atlatır fakattt bu, bu riske değer mi???? Bu bilgi paylaşımını doğru bulmadım.Yanlis.Doktorunuzun tavsiyesi ile hareket edin.38 derece ateş varlığıdır,yükselecektir de takip edip yükselmeye devam ettigi takdirde hastaneye başvurun zaten doktorlar gerekli islemi yapacaklardir.
Sevgili Aynur Hanım değerli katkılarınız için öncelikle teşekkür ederim. Tabii ki aynı fikirde olmayabilirsiniz, ancak yazıyı okurken sanırım bazı noktalar gözden kaçmış, ya da kendimi tam ifade edememiş olabilirim. O söylediğiniz Ateş yüzünden sakat kalan çocuklar Aslında Ateş yüzünden sakat kalmadılar. Eski dönemlerde menenjit aşılarının olmadığı dönemlerde bir beyin enfeksiyonu sırasında ateşi olan çocuklar, ateş nedeniyle değil, geçirdikleri ciddi hastalık yüzünden sakat kaldılar. Ateş tek başına sakat bırakan bir şey değil. O çocukların ateşini düşürseniz de o çocuklar sakat kalacaktı.
Basit ateşli havale denen şey, üst solunum enfeksiyonu, influenza, el ayak gibi basit enfeksiyonlar sırasında geçirilen ateşli havaledir. On binlerce çocukla uzun vadeli yapılan çalışmalar bunların kesinlikle bir sakatlık bırakmadığını kanıtlamaktadır. Ateşli havalenin bilinen belirli bir derecesi yoktur, Ateş tam yükselmeye başladığı sırada 37,5 ile bile geçirilebilir. Deprem gibidir ne zaman olacağı belli değildir ve herhangi bir ilaç vererek, ateş düşürerek önlenemez. Vücudumuzdaki termostat ateşin 42’den daha yukarı çıkmasına zaten engel olmaktadır. Saatlerce 42 derecenin üzerine çıkmadığı sürece herhangi bir hücre hasarı olmadığı da çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Ve tekrar vurguluyorum: Bu yazı tek başına tıbbi bir öneri değildir, kişisel tecrübeler ve bazı çalışmaların verilerine dayanılarak yazılmıştır. Doktor muayenesi ve gereğinde tetkikler olmadan bu tür kararlar verilemez. Sadece bu yazıyı okuyarak yapılan uygulamalar sonucu herhangi bir olumsuzluk ortaya çıkarsa doktoramcam.com ve makalenin yazarı herhangi bir sorumluluk kabul etmez.