İçindekiler
Bebeğiniz Hakkında
37. haftada bebeğinizin vücudu artık anne karnı dışında yaşayabilecek kadar gelişmiştir. Bebeğinizin sıvı ile dolu olan akciğerleri, doğduğunda ilk nefesi alabilmek için yeterince gelişmiştir.
Muhteşem sona 2-3 hafta kalsa da artık resmen tam olarak gelişmiş bir bebeğe sahip olduğunuzu söyleyebiliriz. Ancak bu büyümesini tamamladığı anlamına gelmemektedir yani büyüme devam etmektedir ve yine de bu bazı bebekler için hala erken olabilir. Bebeğiniz bu haftada başparmağını emiyor (ilk sütünü emmek için hazırlık), gözünü kırpıyor ve sağa-sola dönüyor.
Anne Adayı Hakkında
Doğumhane şartları, tıraş, lavman ve ağrı kesici gibi hastane prosedürlerini hemşirenizle/doktorunuzla konuştunuz mu? Bunların birçoğu hakkında hangi seçeneklere sahip olduğunuzu biliyor musunuz?
Bebeğiniz doğduktan sonra size yardım edilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Süper anne mi olacaksınız? Yani tüm gün işe gidip, aynı zamanda evinde bütün temizlik, yemek tarzı işlerini halletmeyi, çocuklarına bakabilmeyi başarabilen, iş ve özel hayatını aynı anda yürütebilen anne profili olmak zorunda değilsiniz. Doğumdan sonraki günlerde aile üyelerinizden veya arkadaşlarınızdan yardım isteğinde bulunabilirsiniz. Çünkü doğum da bunaltıcı ve yorucu olduğundan ve özellikle doğum sezeryan ile gerçekleşmişse tekrar sağlığınıza kavuşmanız zaman alacaktır. Özellikle lohusa dediğimiz bu ilk dönemde çevrenizde mutlaka, size yardımcı olacak birileri olmalıdır.
İlk haftalarda küçük olan rahminiz artık bir basketbol topu veya daha büyük bir boyuta ulaşmıştır. Bu büyüklüğe ulaşması etrafındaki organları sıkıştırmıştır. Küçülen mide hacmiyle mide yanması, şişkinlik ve hazımsızlık gibi rahatsızlıklar devam eder. Bebeğinizi doğurmak için neredeyse her şey hazırdır, ancak yürüme, uyuma ve hareket etmeniz muhtemelen her geçen gün daha zor bir hale gelebilir.
Doğum İndüksiyonu
Doğumu başlatan faktörlerin tam olarak ne olduğunu doktorlar bile kesin olarak bilmemektedir. Gebelik boyunca var olan gebelik hormonlarının, doğuma yakın olan bir zamanda artışı ve dokuların bu hormonlara olan duyarlılığının artışı en yaygın olan teorilerdir. Beyinden salınan oksitosin, serviksi(rahim ağzı) genişletmek ve kasılmaları başlatmak için vücuda sinyal taşır. Ancak bazen bu uyarıyı güçlendirmek gerekebilir, gerekli durumlarda suni sancıyla doğumun başlatılması veya yavaş giden bir doğum sürecinin hızlandırılması için yapılan tedaviye doğum indüksiyonu denir.
Doğum İndüksiyonu Ne Zaman Gerekir?
Bebeğin Sağlığı: Gebelik süresince doktorunuz bebeğinizi ve sizi dikkatlice takip eder. Bebeğinizin gelişimini tehdit edecek bir durum olursa – örneğin plasentanın yeterli besin ve oksişjen sağlamaması gibi durumlarda doğum indüksiyonu önerilebilir.
Annenin Sağlığı: Gebelik diyabeti gibi bazı riskli durumların olması durumunda doğumu başlatmak gerekebilir. Doktorunuz sizi takip ederek oluşabilecek riskli durumları saptayabilir.
Erken doğumun indüksiyonla acilen yapılmasını gerektiren acil durumlardan bir tanesi, preeklampsi adı verilen gebeliğin sebep olduğu bir hipertansiyondur. Gebeliklerin %10’unda görülen bir komplikasyondur. Preeklampsi hipertansiyona sebep olduğu gibi şiddetli nörolojik bulgulara sebebiyet de verebilir, o zaman bu tabloya eklampsi denir.
Annenin kan basıncı artmasıyla uterusa ve bebeğe giden kan akımı azalır, azalan kan akımı sonucunda bebeğinizin oksijenizasyonu azalır. Bu nedenle acil doğum düşünülür.
Beklenen Doğum Tarihi Geçmişse: Zamanınız geldiği halde hala doğum eylemi başlamıyorsa.
Doğum İlerlemiyorsa: Doğuma hazır olduğunuz halde doğum başlamış fakat ilerlemiyorsa, doktorunuz doğumu hızlandırmak için size bazı ilaçlar verebilir. Örneğin amniyon sıvınız geldiği halde serviks(rahim ağzı) yeterince genişlemiyorsa, sancılar zayıfsa doğum hızlandırılabilir.
Doğum İndüksiyonu Nasıl Yapılır?
Doktorunuz doğumu başlatmak için, bilinen 2 yöntem deneyebilir. Eğer doğum zamanına yakınsanız vajinadan amniyon kesesi zarına bir kesi yapılarak doğum eylemi indüklenir, ancak bu aynı zamanda acılı bir işlem olabilir.
Hastanede doğum eylemini başlatmak için ilaç tedavisine ihtiyaç duyulursa ilaç seçimi synpitan adı verilen sentetik olarak üretilen oksitosin olur. Bu ilaç beyinden salınan doğal oksitosini taklit ederek doğum eylemini başlatır.
Evde Doğum İndüksiyonu
Medikal tedavi dışında doğumu başlatmak için kullanılan bazı bitkisel ilaçların diyare gibi ciddi yan etkileri olabileceği için kullanılması önerilmez.
Aşağıdaki videolarda Op. Dr. Ayşe Duman, “Doğum Yolculuğuna Holistik Yaklaşım” ile ilgili bilgiler veriyor.
37. Haftada Bazı Üyelerimizden Bize Gelen Sorular
Soru: Kordon kanı bankacılığı nedir?
Cevap: Kordon kanı bankacılığı bebeğinizin doğumundan sonra kordon kanından alınan kanı saklama sistemidir. Peki niçin bunu saklamak istersiniz? Bebeğin ilerde kök hücre tedavisi gerektirecek organ doku hasarı veya çalışmaması gibi bir durumla karşılaşıldığında, doku uyumu olan verici aramaya gerek kalmadan kendine ait sağlıklı bebeklik çağı kök hücreleriyle tedavi edilebilmesidir. Teorik olarak kişinin kendi hücre ve dokuları ile uyum sorunu olmayacağından, bu çok önemli bir avantaj gibi görünür, ancak bu tedaviler henüz deneysel aşamadadır, kendi kordon kanıyla(otolog) tedavilere ait kanıtlar henüz yoktur, saklanan kordon kanının da bir ömrü vardır. Sonuç olarak şimdilik bu uygulama daha çok ticari kaygılarla moda olmuş bir uygulamadır. Maddi imkanı olanlar beki de ziyan olabileceğini bilerek buna bir bütçe ayırabilirler, ancak rutin bir uygulama değildir. Konu hakkında daha detaylı bilgi almak için Çocuk Hematoloji Profesörümüz Sema Anak’ın Kordon Kanı Bankacılığı makalesini okuyabilirsiniz…
Soru: B grubu streptokok testimin pozitif olması durumunda hangi antibiyotikleri almalıyım?
Cevap: B grubu streptokok bebeğiniz için ciddi bir durum olabilir. Grup B streptokok bakterileri tespit edilen hamilelere antibiyotik(penisilin G ve ampisilin) proflaksisi verilmesi önerilmektedir. Bu sayede bakterinin anneden bebeğe geçişi önlenebilir.
Soru: Mukus tıkacı düşünce doğum hemen başlar mı?
Cevap: Evvelden mukus tıkacının düşmesinin doğumu başlatan bir bulgu olduğu düşünülürken, uzmanlar artık doğumu başlatan yegane bulgu olmadığını ifade etmektedirler. Düştükten sonra saatlerce, hatta günlerce de doğum başlamayabilir. Bazı kadınlar mukus tıkacının düştüğünü bile farketmezler.
Sağlıklı bir emzirme sürecinin başlatılabilmesi ve sürdürülebilmesi için gerekli ve annelerimizin favorisi olan “Emzirmenin 5 Altın Kuralı” isimli makalemizi okumuş muydunuz?