İçindekiler
Bebeğiniz Hakkında
Gebeliğin 11. haftası civarında bebeğiniz hala biraz farklı görünebilir.
Bu dönemde bebeğin başı, kabaca tüm vücut boyunun yarısı kadardır, ancak endişelenmeyin, önümüzdeki birkaç hafta içinde vücut daha hızlı büyüyerek bu açığı kapatacak tır. Yine 11. hafta civarında bebeğin ince bağırsaklarının bir kısmı, vücudunun dışında, göbek kordonu etrafında kıvrımlanmaya başlar, merak etmeyin çok yakında bu da düzelecek. Bebeğin göğüs kafesi adeta nefes alma egzersizi yapar, gibi hafif hafif inip kalkmaya başlamıştır. El ve ayak parmaklarındaki perdeler artık kaybolmuştur.
Anne Adayı Hakkında
Artık sağlıklı bir beslenme ve egzersiz programına girmenin tam zamanı. Gebelikte en uygun egzersizlerden birisi de Kegel egzersizidir. Günde 25 kez kadar tekrar edilebilir ve bunun için bir spor salonuna gitmeniz, trafikte zaman kaybetmeniz de gerekmez. Bulaşık yıkarken, hatta işyerinde bile kendi kendinize sürekli yapabileceğiniz egzersizlerdir. Bu egzersizlerin amacı pelvis tabanındaki kasları, vajina ve makat (anüs) bölgesindeki kasları güçlendirmektir. Kegel egzersizleri vajina ve makat çevresindeki kasların 8-10 saniye süreyle kasılıp tekrar gevşetilmesinden ibarettir. Daha basit bir ifadeyle idrarınızı yaparken birden bire durdurmak için yaptığınız hareketlerden ibarettir.
1. trimester neredeyse bitmek üzere, vücudunuz yoğun bir şekilde çalışmaya devam ederken, hala yorgun ve hassas olabilirsiniz; bulantılarınız da hala zaman zaman devam ediyor olabilir. Hem sizin vücudunuza, özellikle de doğmamış olan bebeğinize gerekli olan oksijen ve besin maddelerini taşıyabilmek için kan hacminiz artmıştır. Gebelik hormonları tüm vücudunuza yayılarak bağlarınızı ve kaslarınızı gevşetmekte, böylece gelişen bebeğe uyum sağlamanız için uzamaktadır. Diğer hormonlarınız sayesinde vücudunuzun diğer bölümleri de büyük bir faaliyet halinde… mesela göğüsleriniz ileride bebeğinizi besleyebilmek için oldukça büyümüştür. Bu kadar büyük değişikliğe rağmen, kanınız hala çok da büyümemiş olabilir, ama merak etmeyin çok yakında bir basketbol topu kadar büyüyecek.
Aşağıdaki videoda “İnsanın Mucizevi Oluşumu” belgeselini izleyebilirsiniz.
Gebelikte Beslenme
Giderek karnınızın büyümesi yetmiyormuş gibi, her kontrolde tartıdaki ibrenin çok daha hızla yukarı çıktığını görerek şaşırabilirsiniz, sakin olun kilo almak sağlıklı bir gebeliğin vazgeçilmez bir parçasıdır. Birçok doktor normal bir gebelikte, ne kadar kilo alınması gerektiği hakkında net bir şey söylemek istemez, çünkü her kadının bünyesi farklıdır. Eğer gebeliğinize zaten kilolu olarak başlıyorsanız, kilosu az bir bayan kadar tartı almaya ihtiyacınız yoktur. Ortalama ölçülerdeki bir kadının, gebelik boyunca 12 -16 kg alması beklenir.
Gebelikte kilo almanın kaçınılmaz olması, sizin sağlıklı beslenme alışkanlıklarını bir kenara bırakarak, bol bol dondurma, her istediğinizden 2’şer porsiyon yiyebileceğiniz anlamına gelmez. Yemeklerde çok aşırıya kaçmamak, hem kendinizi iyi hissetmenizi sağlar, hem de doğumdan sonra kiloları vermeniz çok daha kolay olur ve merak etmeyin bu şekilde de bebeğiniz ihtiyacı olan gıdaları alacaktır.
Gebelik Boyunca Alınan Kiloların Dağılımına Bakarsak:
Bebeğiniz : 3,4 kg
Amniyon sıvısı : 1 kg
Plasenta : 700 g
Rahiminiz : 1 kg
Göğüsleriniz : 1 kg
Artan vücut sıvılarınız : 2 kg
Kan hacmi : 2 kg
Anne adayının depoları(yağ-protein v.s) : 2 kg
…ve şunu unutmayın ki bu ortalama 15 kiloluk artış, gebelik boyunca tedrici olarak yavaş yavaş eklenecektir.
Çok fazla kilo almamaya gayret edelim:
Her ne kadar eskiler “Sen 2 kişisin ye ye!!” deseler de, aslında gebelik boyunca günlük kalori alımını 2 katına çıkartmamalısınız. Ortalama ölçülerdeki sağlıklı bir bayan, günde 1800-2200 kalori harcar. Gebelik boyunca vücudunuzun ek ihtiyaçlarını karşılamak için, fazladan günde 300 kalori almanız aslında yeterlidir, ancak 1000 kalori asla değil. Yani aslında gün içinde fazladan yiyeceğiniz, bir simit, bir parça peynir veya büyük bir bardak süt bu ihtiyacınızı karşılamak için yeterlidir.
Sizin İçin ve Bebeğiniz İçin Uygun Olan Gıdalar:
Fazladan alacağınız kalorileri seçerken mutlaka besin değeri en yüksek olanları tercih etmekte yarar var. Size ve bebeğinize faydası olan bazı besin maddeleri
Protein: Bu önemli besin maddesi dokuların yapı taşını oluşturur. Mesela bebeğinizin kas gelişimi, sizin de göğüs dokunuzun gelişimi için proteine ihtiyaç vardır. Et, tavuk ve süt gibi gıdalar en iyi protein kaynaklarıdır.
Kalsiyum: Kemiklerin güçlü olması için kalsiyum en önemli besin kaynaklarından birisidir. Bebeğinizin gelişen kemikleri için, sizin de taşıyacağınız fazladan ağırlıklardan dolayı kemiklerinizin güçlü olması gerekir, bu nedenle kalsiyum ihtiyacınız artmıştır. Artık alışveriş listenize çeşit çeşit peynirler süt ve kalsiyumla zenginleştirilmiş meyve suları ekleme zamanı geldi, eee hadi bakalım! belki biraz da dondurma.
Demir: Unutmayın kan hacminiz artıyor, bu yüzden de daha fazla demire ihtiyacınız var bunun için kırmızı et, yumurta, kurubaklagiller ve yeşil yapraklı sebzeler en iyi seçeneklerdendir.
Folik asit: Portakal, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller folik asitten zengindir ve folik asit çok ağır bir doğum anomalisi olan spina bifidayı önlemeye yarar. Her sabah bir bardak portakal suyu içmeyi unutmayın.
Gebelik sırasında diyet yapmak uygun değildir; kilo alma endişesi yaşamak yerine, gıda tercihlerinizin hangisinin bebeğinize daha faydalı olacağı konusuna odaklanmayı deneyebilirsiniz.
11. Haftada Bazı Üyelerimizden Bize Gelen Sorular
Soru: 11 haftalık gebeyim ve gerçekten kendimi tükenmiş hissediyorum, neden sürekli bu kadar yorgun hissediyorum?
Cevap: Gebeliğin erken döneminde birçok kadın yorgunluktan şikayet eder, bu yorgunluk öyle hafif bir yorgunluk değildir, gerçekten bir tükenme gibidir ve bunun en büyük sorumlusu gebelik hormonlarından bir tanesi olan progesterondur. Bu hormon başınızı yataktan kaldıramayacak gibi hissetmenize sebep olur. Progesterona ek olarak, kan şekerinizin bir kısmı, bebeğinizin büyümesi için harcamaktadır, bu da yorgunluğunuza katkıda bulunur, ayrıca artan kan hacmi, daha çok çalışan bir kalp, bunların hepsi sizin yorgun olmanıza sebep olur. Ama bir müjde verelim, bu yorgunluk 12. hafta civarında yani birinci trimesterin sonunda ortadan kalkacak.
Yorgunluğunuza çözüm olabilecek birkaç öneri:
- Geceleri 9-10 saat uyumaya çalışın
- Az az, sık sık protein ve demir içeriği yüksek olan gıdalar atıştırın
- Yeterli miktarda sıvı alın
- Ağır aktivitelerden uzak durun
- Gün içinde ufak bir şekerleme yapmaya gayret gösterin
- Hamilelikte kullanılacak vitaminlerle destek alın
- Egzersiz yapın
- Aile dostlarınız ve arkadaşlarınızdan yardım isteyin.
Aşırı yorgunluk kansızlık veya depresyona bağlı da olabilir, eğer yorgunluğunuz çok fazla ve yukarıda bahsettiğimiz önerilerle ortadan kalkmıyorsa lütfen doktorunuza danışın.
Soru: Gebelik boyunca fıstık yersem bebeğimde fıstık alerjisi olur mu?
Cevap: Güzel ve önemli bir soru; fıstık iyi bir protein, vitamin ve mineral kaynağıdır, ayrıca karbonhidrat içeriği de çok zengin değildir. Ancak fıstık alerjisi bazen çok ciddi tehlikeler yaratabilir, ama son yıllarda yapılan çalışmalar annenin hamileyken veya emzirirken fıstık yemesinin ileride çocukta fıstık alerjisi riskini arttırmadığını göstermiştir. Yani emzirirken ve gebeyken de rahatlıkla endişelenme den fıstık yiyebilirsiniz, tabii ki eğer sizin alerjiniz yoksa.
Soru: Hangi tür krem ve losyonları kullanmak güvenlidir?
Cevap: Gerçekten güzel bir soru fakat cevaplaması biraz zor. Cilt üzerinden sürülerek kullanılan ürünlerin gebelikteki güvenliği ile ilgili çok az bilimsel araştırma vardır. Yani buna karar vermek biraz zor ve sağduyu gerektiriyor. Cilt emici bir yüzeydir ve cildinize uyguladığınız bir ürün, kolaylıkla kanınıza geçerek bebeğinize ulaşabilir. Retinoik asit içeren ilaçlar ağızdan alınamadığı gibi, dışarıdan sürülmesinde sorun olabilir. A, D, E ve K vitamini gibi yağda eriyen vitaminler içeren kremler, yağ dokusunda birikerek yine riskli düzeye çıkabilirler. Yine çok sık sorulur, reçetesiz satılan bazı losyonlar içinde hormonlar var, ne olacak? İnanın biz de bilmiyoruz…. Güneş koruyucu losyonlar gebelikte kullanımı yine güvenlidir.
Ancak tüm bu karmaşa arasında en doğrusunun içinde garip bazı katkı maddelerinin olmadığı basit losyonları ve kremleri kullanmak olduğunu düşünüyoruz.
İşin doğrusu bebeğin sağlığı için, bunlardan daha önemlisi dengeli bir diyet, folik asit takviyesi ve tabii ki sigara, alkol, ve diğer uyuşturuculardan uzak durmaktır.
Soru: 40 yaş üstü gebelik için herhangi bir öneriniz var mı?
Cevap: 40 yaş üstünde gebelik için önünüzdeki en büyük engellerden birisi kısırlık, diğeri de 1. trimesterlerde görülen düşüktür. Siz 2 sorunu da aşmışsınız, tebrikler. Gebelik oluştuktan sonra, Down sendromu gibi kromozom anomalilerinin sıklığının genç bayanlara göre daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Ancak 42 yaşındaki gebelerin %98-99’ unda Down sendromu olmadığını da biliyoruz, doğum öncesi Down sendromunu tespit etmek için birçok yöntem vardır. Gebelik şekeri(gestasyonel diyabet) ve hipertansiyon yine ileri yaştaki annelerde daha sık görülür, ancak iyi bir doğum öncesi bakım ve takiple tüm bu sorunlar aşılabilir.