Sevgili anne-babalar geçenlerde Medya takip ajansımızdan gelen bilgiler doğrultusunda, D vit 3 damlanın kanserojen madde içerdiğine dair veryansın eden bir blog yazısı ile karşılaştım.
Biraz daha araştırınca başka bir annenin yine kendi web sitesinde, buna benzer bir yazı yazdığını gördüm. Sinek küçük mide bulandırır ya, haliyle sizleri biraz olsun rahatlatmak ve gereksiz vicdan azabından kurtarmak için, bir uzman olarak bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Yıllarca D vitamini kansere karşı önleyici dedik, şimdi de bunun tam tersini savunmak zorunda kalıyoruz.
İçindekiler
Şimdi blog yazarımızın bazı paragraflarından alıntı yaparak açıklamak istiyorum
E 320 kodlu BHA (Butillendirilmiş Hidroksi Anisol) gıdalarda bulunan yağın, oksijen, ışık ve ısı ile bozulmasını engelleyen bir madde. Bu koruyucu katkı maddesi margarin, sakız, patates cipsi, bisküvi, kek, dondurma, hazır pudingler gibi bir çok ambalajlı gıdada kullanılıyor. BHA’nın bebek formüllerine ve mamalarına katılması ise yasak. Alerji, gıda intoleransı ve hiperaktiviteyi tetiklediği düşünülen, yüksek dozlarda laboratuvar hayvanlarında kansere yol açtığı bilinen bu maddenin çocuklara yönelik ürünlerde kullanılması da tavsiye edilmiyor.
Butil Hidroksi Anisol’le ilgili tartışmalar ise hiç de yeni değil. Japonya’da 1958 yılında yasaklanmış. İngiltere’de de yasaklanması gündeme gelmiş ama gıda ve ilaç endüstrisinden gelen baskılar sonucu yasaklanamamış. Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü hayvanlarda yapılan deneylere dayanarak BHA’nın insanlarda kansere yol açmasının kuvvetle muhtemel olduğunu bildirmiş. Bu madde Kaliforniya Eyaleti’nin kanserojen listesinde yer alıyor. Mc Donald’s bile A.B.D’deki ürünlerinde 1986’dan beri BHA kullanmayı durdurmuş.
Gıdalardan, mamalardan alınan miktarla, birkaç damla vitaminden alınan miktar sizce aynı olabilir mi? Üstelik gıdaların etiketinde ne kadarında kaç mg BHA olduğunu bile bilemezsiniz, o yüzden bence de gıdalarada iyi ki yasaklanmış.
Aşağıdaki videolarda Uzm. Diy. Fatmagül Yılmaz Öztürk, “Özel Gıdalar ve Gıda Takviyeleri” , “Çocuklarda Obezite” , “Ergenlikte Beslenme” konuları ile ilgili bilgiler veriyor.
Peki Bahsedilen Madde D Vit. 3’ün İçinde Ne Kadar Var?
15 ml’lik bir şişede 1,5 mg, yani uluslararası standartlara göre, yenidoğan bir bebeğe 1 şişenin tamamını da verseniz ki bu mümkün değil, yine de günlük müsade edilen maksimum dozun yakınından bile geçemiyorsunuz.
Tek başına madde olarak baktığınız zaman çok haklı görünebilirsiniz. Ancak maddenin uluslararası standartlara göre izin verilen toksik ve kanserojen olmayan maksimum günlük dozunun 1mg/ kg olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Bu önemli alt bilgiyi vermediğimiz takdirde, milyonlarca insanı bu şekilde paniğe sürüklemiş oluruz. Çünkü öyle birşey yok. D vit 3 ilacının 15 ml’sinde 1,5 mg, yani 1 damlasında 5, 3 damlasında 15, 6 damlasında 30 mikrogram var(miligramın binde biri). Bu da 3 kiloluk bir bebeğin bile alabileceği dozun 100 kat azı, yani aslında yok gibi birşey.
Kaynak: http://www.efsa.europa.eu/en/efsajournal/pub/2392.htm
Bir annemiz “Madem çok az, o zaman çocuğumuza her gün 4 damla siyanür verelim” demiş.
Lütfen demoji yapmayalım, siyanürün bir damlası bile toksiktir, her madde için toksik olan ve olmayan sınırlar uluslararası standartlarda belirlenmiştir. Ayrıca tamamlayıcı tıbbi tedavi yöntemlerinden biri olan Homeopatide, eser miktarda, yani çok çok seyreltilmiş şekilde arsenik gibi doğal maddeler bile tedavi amacıyla verilir. Yediğiniz tüm sebze-meyve, kuruyemiş ve hububatların içinde eser miktarda arsenik olduğunu biliyor musunuz? Yani yüksek dozda zehir olan bu maddeyi, hayatınız boyunca gıdaların içinde hergün defalarca alırsınz ve çocuğunuza verirsiniz, zehirlenmezsiniz, uzun vadede de vücudunuzda birikerek bir zarar vermez.
Gelelim ülkemizin gerçeklerine, evet D vit 3 damlanın içinde koruyucu olarak BHA var, koruyucu antioksidan olarak doğal bir madde olan alfa tokoferol yani E vitamini de kullanılabilirdi, ancak üretim teknolojilerine göre bu maliyeti oldukça arttırmaktadır ve toplum sağlığı için oldukça önemli olan bir D vitamininin, toplum genelinde, kitlesel olarak, ücretsiz olarak takviyesinde bu kadar pahalı maddelerin ve teknolojilerin kullanılması mümkün değildir. Belki diyeceksiniz ki peki insan sağlığı bu kadar ucuz değil, tabii ki ucuz değil, zaten D vit 3’ün içinde de bu madde zarar verecek toksik ve kanserojen düzeyde değil. Sonuç olarak biz Amerika kadar zengin bir ülke değiliz, ortada mesele edilecek bir şey yok. Dileyen dileğini kullansın, ben sevgili doğalcı anneler sizleri de anlıyorum, ancak internette iyilik yapayım derken, aslında bilmeden milyonlarca anneye vicdan azabı çektirmeye de hakkınız yok.
Hiçbir ilaç %100 masum değildir
Özetle baktığımızda aslında bu annelerimiz kendi açılarından haklı fakat, herkes ne yazık ki aynı ekonomik seviyelere sahip olmayabilir, herkese Amerika’dan çocuğuna özel damlalar getiremeyebilir ki, artık Türkiye’de de başka bir marka doğal D vitamini var, ancak marka söyleyemeyeceğim. Sonuç olarak bu durumda acaba incelemeden hesap kitap yapmadan bu tür yazılar yazıp tüm toplumu paniğe sürüklemek ne kadar doğru sizce. İnanın bunların hesabını kitabını yaparken çektiğiniz stres ve takıntılar, size de çocuğunuz da bu maddelerden daha çok zarar veriyor.
Hiçbir ilaç %100 masum değildir, sonuç olarak ya her gün verilmiyor , ya da içindeki katkılar ihmal edilecek seviyede. Siz herşeyin organiğini, doğalını alıyor olabilirsiniz, ancak herkes alamıyor. Tüm ilaçlar için söylüyorum, bu konuda yazdığım Parasetamol yazılarını da okuyabilirsiniz. Çocuğunuza gerekli olmadıkça ilaç vermeyin, günlük dozu toksik dozda olmayan katkı maddelerine de takılmayın. Her maddenin uluslararası standartlardaki izin verilen günlük miktarlarına bakmadan, boşuna panik olmayın.
Calpol Neden Öldürsün ki?
Abartmanın gereği yok içindeki boya zararlı, yok efendim şu madde dikkat eksikliğine yol açıyor, yok bu madde sindirim sistemini etkiliyor. Evet doğrudur yazıyor bunlar ama lütfen biraz insaf edelim. Bu maddeler bu ilaçlarda ne kadar var, siz ne sıklıkta ne kadar doz veriyorsunuz.Siz yedirmiyor-içirmiyor olabilirsiniz, ancak milyonlarca anne baba aşağıda sayacaklarımı da yedirip-içiriyor çocuklarına. Çocuklarımıza yedirdiğimiz tavuklar ne kadar faydalı yada marketten aldığımız şekerler, çikolatalar, bisküviler, krakerler ne kadar masum….Alınan meyve suları, sakızlar, şekerler boyalı değil mi acaba..Ve bence en önemlilerinden birisi alınan cipsler, Fast Food yiyecekler nasıl bu kadar lezzetli oluyor biraz düşünelim bence… Sağlıcakla kalın efendim.
Merhaba,
Sizi ve doktorlarımızı sok olmus şekilde izliliyorum. Eser miktarda parabenim zarar olmadigini yediklermizde bile arsenik olduğunu soylemissiniz, yavrularimizi bu sentetik maddelerden ne kadar uzak tutsak o kadar faydali iken siz ve sizi sizi türk doktorlari halen daha olaylara küçümseyerek bakiyor ve eser miktarda ki tolsikleri yok sayiyorsunuz. Çok değil birazcik gelisime acik olun ve yeni yapilan calismalari takip edin.
İyi çalışmalar.
Sayın okuyucumuz,
Hassasiyetinizi çok iyi anlıyorum, size çok teşekkür ediyoruz. İyi ki bu yorumu yazdınız da kendimi daha iyi ifade edebilme şansı verdiniz bana. Herşeyden önce ben de bir babayım, üstüne üstlük bir çocuk doktoruyum, en önemli misyonum çocukların zarar görmeden büyümesi ve sağlıklı bir yetişkin olması. Bu yazının yazılış amacı ve vermek istediği mesaj alın çocuğunuza şişe şişe kimyasal içirin, zehir verin değil ki. Bu ülkede 70 milyon üzerinde insan yaşıyor, %90’ının gelir seviyesi çok uygun değil. Dolayısıyla herkes çocuğuna yabancı katkısız olduğu iddia edilen pahalı ürünleri veremiyor. Bu korkuyla hiç D vitamini vermemenin zararı ve kötü sonuçları mikrokgram düzeyinde bu kimyasalları vermekten çok daha vahim olacaktır. Biz sadece milyonlarca annenin vijdanını biraz da olsa rahatlatmak ve bebeklerimizin daha fazla zarar görmemesini istedik o kadar. Bu nedenle de toplumda infial yaratacak bu tip blog yazılarını tasvip etmediğim için bu yazıyı yazdım, çünkü sinek küçük mide bulandırır. Keşke ülkemizde de uygun fiyata her vitaminin katkısızı ve en iyisi olsa. Ayrıca ben o pahalıya satılan ürünlerin de %100 katkısız olduğuna da kesinlikle inanmıyorum, yabancıların cebini doldurmaktan öteye gitmediğini düşünüyorum.
Ağzına ve kalemine sağlık meslektaşım !
Dr. Seda Yıldırım
Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı
Ne çok gezen ne çok okuyan en çok cahiller bilir!!! Yine de kaleminize sağlık hocam. İnşallah anlarlar.
Bazı insanlar neyi anlamak isterlerse onu anlarlar. Bir makale ancak bu kadar yanlış anlaşılırdı.????
Doktor bey bilgilendirmeniz için çok teşekkürler.Yazınızı çok faydalı buldum bir bir anne olarak.
Çok teşekkürler hocam, gerçekten içimiz rahatladı. 100% organik bir ortamda çocuğunu yetiştirdiğini düşünenler yalnızca kendilerini kandırıyor.
Hocam kiymetli bilgilerinizi biz anneler ile paylastigginiz icin cok tesekkurler